Header Ads Widget

Ticker

6/recent/ticker-posts

Doğudan Yükselen Güneş: Atatürk'ün Anti-Emperyalist Vizyonu

Mustafa Kemal Atatürk'ün dünya görüşünü anlamak için yalnızca Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş sürecine bakmak yeterli değildir. Onun vizyonu, Türk milletinin ötesinde tüm mazlum milletlerin kurtuluşunu kapsayan evrensel bir boyuta sahipti. Bu vizyonun en çarpıcı ifadelerinden biri, 1933 yılının Mart ayında Mısır elçisiyle yaptığı tarihi konuşmada gün yüzüne çıkmıştır.

Çankaya'dan Yükselen Bir Metafor

1933 Mart'ının bir sabahı, henüz şafak sökerken Çankaya'da gerçekleşen bu görüşme, Atatürk'ün düşünce dünyasına açılan pencerelerden biridir. Atatürk, güneşin doğuşuna işaret ederek Doğu milletlerinin uyanışını aynı kesinlikle gördüğünü ifade etmiştir.

"Doğudan şimdi doğacak olan güneşe bakınız" diyen Atatürk, bu sözlerle sadece bir gözlem paylaşmıyordu. Güneşin her sabah yeniden doğması gibi, sömürgeci güçlerin baskısı altındaki milletlerin de mutlaka bağımsızlıklarına kavuşacağına dair derin bir inanç taşıyordu.

Emperyalizme Karşı Tutarlı Bir Duruş

Atatürk'ün bu konuşması, tesadüfi bir an eseri değildi. Millî Mücadele'nin başından itibaren gösterdiği tutarlı anti-emperyalist çizginin bir yansımasıydı. Türkiye'yi işgalden kurtarma mücadelesi verirken, aynı zamanda diğer mazlum milletlere de ilham kaynağı olmayı hedeflemişti.

Atatürk döneminde dış politika, diğer devletlerin iç işlerine karışmama ilkesiyle yürütülürken, sömürgecilik ve emperyalizmin son bulacağına olan inanç güçlü bir şekilde korunmuştur.

Bir Cumhurbaşkanından Ziyade Bir İnsan

Bu konuşmanın en etkileyici yanlarından biri, Atatürk'ün sözlerini bitirirken yaptığı vurgudur. "Size bu sözleri söyleyen Cumhurbaşkanı değil, Türk milletin sadece bir ferdi olarak Mustafa Kemal'dir" diyerek, bu düşüncelerin resmi bir politika beyanından çok, insanlık adına duyduğu samimi bir umut olduğunu göstermiştir.

Bu ifade, onun liderlik anlayışının derinliğini yansıtır. Atatürk, makamıyla değil, insan oluşuyla, düşünceleriyle ve vizyonuyla konuşuyordu.

Tarih Atatürk'ü Doğruladı

1933'te dile getirilen bu vizyon, sonraki on yıllar içinde gerçekleşmeye başladı. İkinci Dünya Savaşı sonrasında başlayan dekolonizasyon süreci, Afrika'dan Asya'ya onlarca milletin bağımsızlığını kazanmasıyla sonuçlandı. Atatürk'ün öngörüsü, insanlık tarihinin akışını doğru okuduğunun kanıtı oldu.

Günümüze Uzanan Bir Miras

Bugün, Atatürk'ün bu sözlerini yeniden okurken, dünya hâlâ tam anlamıyla onun hayal ettiği o "renk, din, ırk farkı gözetmeyen ahenk ve işbirliği çağı"na ulaşmış değil. Ancak mazlum milletlerin bağımsızlık mücadelelerine destek verme geleneği, Türk dış politikasının önemli bir parçası olmaya devam ediyor.

Bu konuşma bize, gerçek bir liderin yalnızca kendi milletinin değil, tüm insanlığın geleceğini düşünen biri olduğunu hatırlatıyor. Atatürk'ün Çankaya sırtlarından baktığı o güneş, sadece Türkiye için değil, tüm dünya için yeni bir çağın habercisiydi.


Kaynak: Falih Rıfkı Atay, Babamız Atatürk, 2. Baskı, İstanbul 1966, s.134–135.


Bu yazı, Mustafa Kemal Atatürk'ün anti-emperyalist düşüncelerini ve evrensel vizyonunu ele alarak, onun dünya görüşünün günümüzdeki anlamını tartışmaktadır.

Yorum Gönder

0 Yorumlar