Söz Olsun Şiiri - Arif NAZIM
Söz Olsun…
Yitirdiğim bir şey var, Sende arıyorum
Yüreğim bir madenci feneri, yol uçurum
Yaklaşma diyorsun, peki umudum
Bir daha kimseden sormayacağım seni
...SÖZ OLSUN...
Akrep tutmuş gibi kirpiklerinin ucundan
Beni görünce üşüyorsun, tamam,
Uğramam bir daha kamçılasa da kanım
Sana kör bakacağım, görmeyeceğim seni
...SÖZ OLSUN...
Dağlara doğru uçan kuşlarla
Tüm sırları soyulmuş nemli düşlerle
Öfke çiçekleri getiren kışlarla
Korkma yokuşlarda yormayacağım seni
...SÖZ OLSUN...
Kurtlar gibi ulusada gönlüm ardından
Sormayacağım yüzünü, izini yollardan
Tüfeğimin namlusunun ucuna konan
Kınalı keklik olsanda, vurmayacağım seni
...SÖZ OLSUN...
Bir kuvvet iksiridir eski fotoğrafların
Bakışların konuşur kilitlense de dudakların
Şimdi yol ayrımındayız bakın
Af çıkmazsa artık sarmayacağım seni
...SÖZ OLSUN...
Elindedir, Dönüştür bu ağıdı serenatlara
Düş atları, uçursun bizi bulutlara
İki kılıç gibi dögüsürken akla kara
Adak olsanda, Kurban vermeyeceğim seni
SÖZ OLSUN... ...SÖZ OLSUN... ...SÖZ OLSUN...
Yitirdiğim bir şey var, Sende arıyorum
Yüreğim bir madenci feneri, yol uçurum
Yaklaşma diyorsun, peki umudum
Bir daha kimseden sormayacağım seni
...SÖZ OLSUN...
Akrep tutmuş gibi kirpiklerinin ucundan
Beni görünce üşüyorsun, tamam,
Uğramam bir daha kamçılasa da kanım
Sana kör bakacağım, görmeyeceğim seni
...SÖZ OLSUN...
Dağlara doğru uçan kuşlarla
Tüm sırları soyulmuş nemli düşlerle
Öfke çiçekleri getiren kışlarla
Korkma yokuşlarda yormayacağım seni
...SÖZ OLSUN...
Kurtlar gibi ulusada gönlüm ardından
Sormayacağım yüzünü, izini yollardan
Tüfeğimin namlusunun ucuna konan
Kınalı keklik olsanda, vurmayacağım seni
...SÖZ OLSUN...
Bir kuvvet iksiridir eski fotoğrafların
Bakışların konuşur kilitlense de dudakların
Şimdi yol ayrımındayız bakın
Af çıkmazsa artık sarmayacağım seni
...SÖZ OLSUN...
Elindedir, Dönüştür bu ağıdı serenatlara
Düş atları, uçursun bizi bulutlara
İki kılıç gibi dögüsürken akla kara
Adak olsanda, Kurban vermeyeceğim seni
SÖZ OLSUN... ...SÖZ OLSUN... ...SÖZ OLSUN...
Arif NAZIM
Söz Olsun: Aşkın En Acı Vedası ve İçimizdeki Mücadele
Hayatın en zorlu anlarından biri, sevdiğimiz birini kaybetmek ve onunla vedalaşmaktır. Bu veda bazen ölümle, bazen de hayatın getirdiği zorluklarla gerçekleşir. "Söz Olsun" adlı bu etkileyici şiir, tam da böyle bir anın derinliklerinde yazılmış gibi görünüyor.
Aşkın Ardından Kalan Boşluk
Şiirin ilk dizelerinde karşımıza çıkan "Yitirdiğim bir şey var, Sende arıyorum" ifadesi, aşkın ardından geriye kalan o büyük boşluğu anlatıyor. İnsan bazen sevdiği kişide kendini arar, ona tutunmaya çalışır. Fakat karşıdaki kişi mesafe koyduğunda, bu arayış da anlamsızlaşır.
"Yüreğim bir madenci feneri, yol uçurum" metaforu oldukça güçlü. Madenci feneri karanlıkta yol gösteren ama aynı zamanda tehlikeli yerleri de aydınlatan bir araçtır. Aşkta da kalp böyledir; hem yol gösterir hem de tehlikeleri gösterir.
Onurun ve Gururun Gücü
Şiirin en çarpıcı yanlarından biri, "söz olsun" refreniyle verilen sözlerdir. Bu sözler aslında kişinin kendi onurunu koruma mücadelesini yansıtıyor:
- "Bir daha kimseden sormayacağım seni"
- "Sana kör bakacağım, görmeyeceğim seni"
- "Korkma yokuşlarda yormayacağım seni"
Bu dizeler, terk edilmenin acısını yaşayan bir insanın kendini koruma içgüdüsünü gösteriyor. Gurur zedelendiğinde, insan bazen kendine bu tür sözler verir.
Doğa İle Kurulan Bağ
Şiirde doğa unsurları çok güçlü bir şekilde kullanılmış. Dağlar, kuşlar, kurtlar, kınalı keklik... Bu unsurlar sadece dekor değil, aynı zamanda duyguların dışavurumu için birer araç.
"Kurtlar gibi ulusada gönlüm ardından" dizesi, içsel acının dışa vurumunu ifade ediyor. Kurt uluması, yalnızlığın ve özlemin sesini taşır.
Geçmişin Gücü ve Fotoğrafların Dili
"Bir kuvvet iksiridir eski fotoğrafların" dizesi çok anlamlı. Fotoğraflar geçmişi canlı tutar, anıları tazeler. Sevilen birinden geriye kalan fotoğraflar, bazen en büyük teselli bazen de en büyük işkence kaynağı olabilir.
Umudun Son Kırıntısı
Şiirin sonuna doğru "Elindedir, Dönüştür bu ağıdı serenatlara" dizesi, son bir umut ışığı gibi parlıyor. Ağıt acı ve yasın türküsüdür, serenat ise aşkın müziği. Belki de her şey henüz bitmemiştir, belki karşıdaki kişi bu ağıdı tekrar serenatlara dönüştürebilir.
Sonuç: Aşkın Evrensel Dili
Bu şiir, aşkın evrensel dilini konuşuyor. Her insanın hayatında böyle anlar vardır; sevdiğimiz birini kaybettiğimiz, ona sözler verdiğimiz, gurur ve onur mücadelesi verdiğimiz anlar.
Şiirin gücü, bu evrensel temanı çok özel ve kişisel bir dille anlatmasında yatıyor. Doğa metaforları, Anadolu kültürünün izleri ve derin duygusal ifadeler, okuyucuyu derinden etkiliyor.
"Söz olsun" refreni, sadece bir yemin değil, aynı zamanda bir direniş çığlığıdır. İnsan bazen hayatta ayakta kalabilmek için kendine sözler verir ve bu sözlere tutunur.
Sevmek ve kaybetmek hayatın bir parçasıdır. Önemli olan, bu kayıplar karşısında insan olarak ayakta kalabilmek ve onurumuzu koruyabilmektir.
0 Yorumlar