Header Ads Widget

Ticker

6/recent/ticker-posts

Atatürk'ün Devrim Felsefesi: 1789 ile 1919 Arasındaki Köprü


Antalya Lisesi'nde Tarih, Özü ve Anlam Buldu

Türkiye'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, sadece asker, devlet adamı ve siyasetçi değildi. Aynı zamanda tarihçi, düşünür ve eğitimciydi. 10 Mart 1930'da Antalya Lisesi'nde verdiği tarih dersi, bu çok yönlü karakterinin en güzel örneklerinden biridir. O gün, Atatürk'ün yönelttiği basit ama derin bir soru, yüz yıl sonra bile sorgulanmaya devam edecek bir felsefi tartışmanın başlangıcı olmuştur.

Atatürk'ün Sorduğu Soru: Tarihin Kesişim Noktası

"1789 Fransız Devrimi ile 1919 Türk Devrimi arasında ruh ve düşünüş benzerliği nedir?"

Bu soru, sıradan bir tarih sorusu değildir. Atatürk, iki devletin iki ayrı coğrafyada yaşadıkları devrimleri, sadece tarihsel olaylar olarak değil, insanlığın evrensel sorunlarıyla ilişkilendirerek sormuştur. Bir öğrencinin "1919 devrimini yapanlar yaşıyor, onlara sormal" cevabı, Atatürk'e sorgulamayı ve anlama yetisini değerlendirme fırsatı vermiştir.

Atatürk'ün Cevabı: Devrimin Asıl Anlamı

Atatürk'ün verdiği cevap, kısa olsa da derin bir felsefik anlam barındırır:

"Her iki devrimin ruh ve düşünüş benzerliği, açlık ve sefalet içinde yaşayan bilinçli bir ulusun, sefahat ve ihtişam içinde yaşayan şaşırmış bir idareye boyun eğmemesi ve onu boğmasıdır."

Bu tanım, devrimin salt siyasi bir olay olduğu görüşüne karşı çıkar. Devrim, Atatürk'e göre, halkın bilinçlenmesi ve zulüm karşısında direnmesiyle başlar. Kısacası, devrimin gerçek gücü, halkın ruhu ve iradesindendir.

Tarihsel Bağlam: İki Devrim, Bir Anlayış

Fransız Devrimi (1789): Aydınlanmanın ürünü olan bu devrim, feodal düzeni yıkmış, insanların doğal haklarını ön plana çıkarmıştır. Halk, çökmüş monarşi ve yozlaşmış sistem karşısında ayaklanmıştır.

Türk Devrimi (1919-1923): Osmanlı İmparatorluğu'nun dağılması sürecinde, Atatürk liderliğinde başlayan bu hareket, işgal altındaki bir ulusun kendi kaderi için verdiği mücadeledir. Bilinçli bir millet, yabancı işgal ve iç çöküş karşısında direnir.

Sefahat ve İhtişam Karşısında Bilince Uyanış

Atatürk'ün cevabındaki "sefahat ve ihtişam içinde yaşayan şaşırmış idare" ifadesi, çok önemlidir. Burada sadece siyasi yönetim değil, zulümü devam ettirme konusunda kayıtsız olan, halkın acısından habersiz yönetim sınıfı kasıtlıdır.

"Şaşırmış" kelimesinin kullanılması da dikkat çekicidir. Atatürk, yöneticilerin halkın bilinclenişine, onların uyandırılmasına karşı ne kadar az hazır olduğunu vurgulamaktadır. İdare, lüks ve görkemi içinde, kendi dış dünyasında yaşarken, halk açlık ve sefaletinden kurtulmak için ayaklanır.

Bilinç: Devrime Giden Yol

Atatürk'ün felsefesinde, devrim, tesadüfi bir patlama değildir. "Bilinçli bir ulus" ifadesi, eğitim, örgütlenme ve toplumsal farkındalığın devrimin ön koşulu olduğunu gösterir. Devrim, her halk tarafından gerçekleştirilmez. Sadece bilinçli, örgütlü ve hedeflerini bilen toplumlar devrimi başarıyla tamamlayabilir.

Günümüze Yansıması: Devrimin Kalıcılığı

Atatürk'ün 1930'da verdiği bu cevap, günümüzde de sorgulanmaya değerdir. Devrim sadece iktidar değişikliği değildir; toplumun mentaliitesinin, düşüncesinin ve davranış biçiminin dönüştürülmesidir. Atatürk, Türk Devrimi'nin sırf siyasi bir hareket olmadığını, aynı zamanda toplumsal, kültürel ve felsefik bir dönüşüm olduğunu vurgulamıştır.

Eğitim, bilince uyanış, halk tarafından kabullenme, devrim sonrası yapılaşma—Atatürk, tüm bu unsurların devrimin ruh ve düşünüşünün oluşturduğunu anlamıştır.

Sonuç: Tarih ve Felsefe Birleştiğinde

Antalya Lisesi'nde bir tarih dersi olarak başlayan bu tartışma, aslında devrimin evrensel ilkelerini, halkın sorunlarını ve iktidarın sorumluluğunu gündeme getirmiştir. Atatürk, tarih öğretmesi dönerek, aynı zamanda bir lider olarak kendi ülkesinin neden devrim yaptığını, bu devriminin ne anlama geldiğini şöyle özetlemiştir:

"Açlık ve sefaletin son bulması, insanın insan onuruna layık yaşaması, ulusun kendi kaderini belirlemesidir."

Bu söylem, yüz yıl sonra da geçerliliğini koruyor. Çünkü devrim, sadece geçmiş değildir—halkın bilinçli iradeyi devam ettirmesi için her daim günceldir.

Yorum Gönder

0 Yorumlar