Header Ads Widget

Ticker

6/recent/ticker-posts

Yüreğin Sessizliği: İç Hesaplaşmanın Poetik Dili

Uyandığımda Yüreğim Susmuş Olacak Şiiri - Mahmut Koç

Bazen nefesim acıyor,

Bir şarkı ve bir bardak rakı…

Evet evet,

Bu şarkının yanında rakı ne güzel giderdi…

Korkma, bu sefer karıştırmayacağım ve tadında bırakacağım…

Ama dur rakı olmaz,

Rakısız daha fazla hissedeceğim seni yüreğimde…

İşte şimdi oldu,

Mazideki gibi bir şarkı ve yüreğim köpürüyor,

Dinecek elbet dinecek,

Ayık kafayla başım bir güzel dönecek,

Ve uyandığımda yüreğim susmuş olacak…

Mahmut Koç

26.02.2021 Cuma

"Uyandığımda yüreğim susmuş olacak..." - Bu dizeler, insanın kendisiyle olan en samimi anlarını yansıtan derin bir iç monologun ifadesi. Şiir, sadece kelimelerle örülmüş bir sanat eseri değil; aynı zamanda ruhun derinliklerinde yaşanan fırtınaların da bir haritası.

Acının Nefeste Hissedildiği Anlar

Yaşamın bazı dönemlerinde nefes almak bile acı verebilir. Bu, fiziksel bir rahatsızlıktan ziyade, ruhsal bir ağırlığın kendini gösterme biçimidir. Şiirde geçen "Bazen nefesim acıyor" dizesi, bu durumu mükemmel şekilde özetliyor.

Acı, sadece büyük kayıplarla gelmez; bazen gündelik yaşamın monotonluğunda, geçmişe duyulan özlemde veya gelecek kaygısında kendini gösterir. Bu acının diliyle konuşmak, onu kabul etmek ve onunla barış kurmak, insanın olgunlaşma sürecinin ayrılmaz bir parçasıdır.

Müzik ve Anıların Büyüsü

Bir şarkının gücü, sadece melodisinde veya sözlerinde değil; taşıdığı anılarda gizlidir. Şiirdeki "Bir şarkı ve bir bardak rakı" ifadesi, nostaljiyle harmanlanan bir atmosferi betimliyor. Müzik, geçmişe açılan bir kapı, anıları canlandıran bir büyü gibidir.

Ancak şiirin derinliğinde, bu alışkanlıklardan sıyrılma isteği de var. "Rakısız daha fazla hissedeceğim seni yüreğimde" dizesi, sahte tesellilerden uzaklaşıp gerçek duygularla yüzleşme arzusunu dile getiriyor.

Ayıklık ve Farkındalık Hali

Şiirin en çarpıcı yanlarından biri, ayık kalmaya dair kararlılıktır. "Ayık kafayla başım bir güzel dönecek" dizesi, gerçeklikle yüzleşmenin verdiği baş dönmesini anlatıyor. Bu, hem fiziksel hem de metaforik bir baş dönmesi; hayatın acı gerçekleriyle karşılaştığımızda yaşadığımız şaşkınlık hali.

Ayıklık, sadece alkol tüketmemek anlamına gelmiyor; aynı zamanda hayata dair illüzyonlardan arınmış, berrak bir bakış açısına sahip olmak demek. Bu durum, başlangıçta rahatsız edici olabilir, ancak sonunda iç huzura götürür.

Yüreğin Susması: İç Huzurun İşareti

Şiirin son dizesi olan "Ve uyandığımda yüreğim susmuş olacak", bir sonuç cümlesi değil, aynı zamanda bir umut ifadesi. Yüreğin susması, duygusal fırtınanın dinmesi, iç çelişkilerin çözülmesi anlamına geliyor.

Bu suskunluk, kayıtsızlık değil; aksine derin bir kabullenişin ve huzurun göstergesi. Geçmişle barışmış, geleceğe umutla bakan bir ruhun sessizliği bu.

Şiirin Güncel Yaşamdaki Yansımaları

Modern yaşamda, sürekli gürültü ve hız içinde kaybolmuş durumdayız. Sosyal medyanın, işin, gündelik koşuşturmanın arasında kendimizle baş başa kalma fırsatı bulamıyoruz. Bu şiir, böyle anlarda iç sesimizi dinlemenin önemine dikkat çekiyor.

"Yüreğin susması" ifadesi, meditasyon, mindfulness veya sadece sessizce düşünme anlarında yaşadığımız huzurun poetik karşılığı olarak yorumlanabilir.

Sonuç: Şiirin Evrensel Mesajı

Bu dizeler, herkesin hayatında karşılaştığı duygusal süreçleri yansıtıyor. Acı, nostalji, iç hesaplaşma ve nihayetinde huzur bulma... İnsanlık deneyiminin evrensel temalarını ele alarak, okuyucuyla derin bir empati kuruyor.

Şiir bize şunu hatırlatıyor: Bazen en büyük zafer, yüreğimizin gürültüsünü susturmak ve iç huzurumuzu bulmaktır. Bu süreç acılı olabilir, ama sonunda bizi daha güçlü ve daha bilge yapar.


Bu yazı, şiirin evrensel temalarından yola çıkarak kaleme alınmıştır. Her okuyucu, bu dizelerde kendi yaşam deneyimlerinden izler bulabilir.

ESER YAZAR ADINA TESCİLLİDİR.
Her ne suretle olursa olsun kullanımı kesinlikle yasaktır. Kısmende olsa hiçbir şekilde yayınlanamaz, çoğaltılamaz, hangi kanalla olursa olsun dağıtılamaz.

Yorum Gönder

0 Yorumlar