Mustafa Kemal Atatürk'ün sadece siyasi ve sosyal reformlarla değil, çevre bilinci ve doğa sevgisiyle de zamanının çok ötesinde bir lider olduğunu biliyor muydunuz? 1920'li yıllarda bile çevre koruma ve ağaçlandırmanın önemini kavramış olan Atatürk'ün bu konudaki vizyonu, günümüz çevre sorunları karşısında bize ilham vermeye devam ediyor.
Atatürk Orman Çiftliği'nin Doğuş Hikayesi
1925 yılında yaşanan bir olay, Atatürk'ün çevreye bakışını mükemmel şekilde özetliyor. Tarım Bakanı Tahsin Coşkan'ı, bugünkü Atatürk Orman Çiftliği'nin en verimsiz topraklarına götüren Atatürk, burada bir orman çiftliği kurmak istediğini belirtir.
Bakan ve uzmanların olumsuz raporlarına rağmen, Atatürk'ün bu konudaki kararlılığı tarihe geçen bir cümleyle netleşir: "Burası vatan toprağıdır ve kaderine terk edilemez."
Bu cümle, sadece bir toprak parçasının değerlendirilmesi değil, aynı zamanda vatan sevgisinin ve çevre bilincinin birleştiği muhteşem bir manifestodur.
Ankara'nın Yeşillenme Serüveni
Atatürk'ün çevre konusundaki hassasiyeti sadece teoride kalmamış, pratik uygulamalarla da desteklenmiştir. Ankara Belediye Başkanı Asaf İlbay'ın anılarında aktardığı olay bu duruma mükemmel bir örnektir.
Belediye bütçesi incelenirken Atatürk'ün sorduğu "Şehrin ağaçlandırılması için ayrılan ödenek başka bir bölümde mi?" sorusu, onun ne kadar detaycı ve çevre odaklı düşündüğünü gösteriyor. Bu sorudan sonra hemen harekete geçen belediye ekibi, Ankara'nın bugünkü yeşil dokusunun temellerini atmıştır.
Atatürk'ün Çevre Felsefesi
Atatürk'ün çevre konusundaki söyledikleri, günümüz çevre biliminin temel prensiplerini özetler niteliktedir:
"Çevreyi Korumak Aklın Gereğidir" (1930)
Bu söz, 1930'lu yıllarda söylenmiş olmasına rağmen, günümüz sürdürülebilir kalkınma anlayışının temelini oluşturuyor. Çevre korumayı bir lüks değil, akli bir gereklilik olarak gören bu yaklaşım ne kadar ileri görüşlü!
Estetik ve Çevre İlişkisi
"Yeşil görmeyen gözler renk zevkinden mahrumdur" ve "Burasını öyle ağaçlandırınız ki, görmeyenler bile yeşillikler arasında olduğunu anlasın" sözleriyle Atatürk, çevre güzelliğinin insan ruhundaki etkisine değiniyor.
Uygarlık Göstergesi Olarak Doğa
"Ağaç, çiçek ve yeşillik uygarlık demektir" ifadesi, doğa ile medeniyet arasındaki bağı vurguluyor. Bu görüş, modern şehir plancılığının da temel taşlarından biridir.
"Ormansız ve Ağaçsız Toprak Vatan Değildir"
Atatürk'ün belki de en çarpıcı çevre sözü olan bu ifade, vatan sevgisi ile doğa koruma arasındaki derin bağı gösteriyor. Bir toprağın gerçek anlamda vatan olabilmesi için yeşille buluşması gerektiğini vurgulayan bu söz, çevre bilincinin ne kadar köklü bir değer olduğunu gösteriyor.
Günümüze Yansıyan Miras
Atatürk'ün çevre vizyonu sadece o dönemde kalmamış, günümüze kadar uzanan etkiler yaratmıştır:
- Atatürk Orman Çiftliği bugün hala Ankara'nın ciğerleri konumunda
- Ankara'nın yeşil alanları şehrin yaşam kalitesini artırıyor
- Çevre bilinci milli değerlerimizin ayrılmaz parçası haline geldi
Sonuç: Gelecek Nesillere Miras
Atatürk'ün "Vatan toprağı kaderine terk edilemez" sözü, günümüz iklim krizi ve çevre sorunları karşısında daha da anlam kazanıyor. Her karış toprağımızı korumak, yeşillendirmek ve gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak, onun bize emanet ettiği en değerli görevlerden biri.
Bu büyük liderin çevre konusundaki öngörüleri, bugün sürdürülebilir yaşam için verdiğimiz mücadelede bize rehberlik etmeye devam ediyor. Çünkü o çok iyi biliyordu ki: Yeşil bir vatan, ancak bilinçli vatandaşlarla mümkün olur.
0 Yorumlar