Eğitim tarihimizin en acı hikayelerinden biri olan Neşe Alten'in şehitlik hikayesi, 26 Ekim 1993 tarihinde Diyarbakır'ın Bismil ilçesinde yaşandı. Henüz 22 yaşında olan bu genç öğretmenin fedakarlığı ve vatanseverliği, bugün bile yüreklerimizi burkuyor.
Genç Öğretmenin Kararlı Duruşu
1993 yılında Eğitim Fakültesi'nden yeni mezun olan Neşe Alten, ilk ataması olan Diyarbakır Bismil ilçesi Çavuşlu Köyü İlkokulu'na gitme konusunda kararlıydı. Ailesi güvenlik kaygılarıyla onu göndermek istemese de, genç öğretmenin "Bayrağımın dalgalandığı her yere giderim" sözü, onun vatanına olan bağlılığını gösteriyordu.
Babasının Desteği ve Yolculuk
Ailenin karşı çıkışlarına rağmen, babası kızının kararlılığını görünce ona destek olmaya karar verdi. İkisi birlikte, Neşe öğretmenin görev yapacağı köye doğru yola çıktılar. Köye vardıklarında karşılaştıkları manzara içler acısıydı: harabe halindeki okul binası, kırık dökük sıralar ve yıllardır boyanmamış duvarlar.
Okulu Onarmak İçin Gösterilen Fedakarlık
Genç öğretmen, karşılaştığı bu duruma boyun eğmedi. Köy muhtarı ve ileri gelenlerini toplayarak yardım istedi. Ancak bekediği desteği göremeyince, cesur bir karar aldı:
"Masrafları ben maaşımdan karşılayacağım, siz sadece bana duvarcı, boyacı, camcı, marangoz ustalar bulun."
10 Günlük Yoğun Çalışma
Neşe öğretmen, gece gündüz 10 gün boyunca çalışarak okulu eğitime hazır hale getirdi. Bu çaba kendisine 3 maaşına mal olacaktı, ancak öğrencileri için bu fedakarlığı yapmaktan çekinmedi.
Şehitlik Gecesi: 26 Ekim 1993
Öğretmenliğinin 25. günü olan 26 Ekim 1993 akşamı, yorgun bir günün ardından eve dönen Neşe öğretmen, babasıyla birlikte mütevazı akşam yemeğine hazırlanıyordu. Sofrada sadece yoğurt, ekmek ve sivri biber vardı.
Kapıdaki Ziyaretçiler
Akşam saatlerinde kapı çaldığında, dışarıdan "köydeniz" diye seslenen kişiler, aslında silahlı teröristlerdi. İçeri girdiklerinde, "Baskıcı T.C.'nin hiçbir öğretmenini Kürdistan'a sokmayız" diyerek gerçek niyetlerini ortaya koydular.
Babanın Fedakarlığı
Kızını korumaya çalışan baba, "Beni öldürün, kızımın bir suçu yok, o daha çok genç" diyerek araya girdi. Ancak teröristler, Neşe öğretmenin gözü önünde babasını öldürdüler.
Son Anlar ve Şehitlik
Teröristler, genç öğretmeni saçlarından tutarak köyün çıkışına kadar sürüklediler. Hiç kimse Neşe öğretmenin yardım çığlığına koşmadı. Köy dışında sol göğsüne 5, sağ göğsüne 5 mermi sıkarak onu şehit ettiler.
Jandarma Komutanının Tanıklığı
Olayı haber alan İlçe Jandarma Komutanı, olay yerine vardığında gördüğü manzarayı şöyle anlatmıştı:
"Masadaki ekmek ve yoğurtla, piknik tüpünün üstündeki kızartılmamış bibere takıldım. Öylece duruyorlardı. Akşam yemeklerini bile yiyememişlerdi. İçim acıdı. Ben bile gözyaşlarıma hakim olamadım."
Hatırlanması Gereken Miras
Neşe Alten'in hikayesi, eğitim uğruna verilen mücadelenin ve vatanseverliğin simgesidir. 22 yaşındaki bu genç öğretmenin "Bayrağımın dalgalandığı her yere giderim" sözleri, bugün bile gençlerimize ilham vermektedir.
Öğretmenlik Mesleğinin Kutsallığı
Bu acı hikaye, öğretmenlik mesleğinin ne denli kutsal olduğunu ve eğitimcilerimizin hangi zorluklarla karşılaştığını göstermektedir. Neşe öğretmenin fedakarlığı, sadece kendi öğrencileri için değil, tüm Türk eğitim sistemi için yapılan bir fedakarlıktır.
Sonuç
Neşe Alten'in şehitliği, terörün eğitime ve aydınlanmaya ne denli düşman olduğunu göstermiştir. Bu genç öğretmenin mirası, bugün de eğitim alanında çalışan tüm öğretmenlerimize ilham vermektedir.
Mekanı cennet, ruhu şad olsun. Neşe Alten öğretmenimizi ve babası Ahmet Alten'i rahmetle anıyoruz.
Bu yazı, şehit öğretmen Neşe Alten'in anısına ve eğitim uğruna verilen mücadelenin hatırlatılması amacıyla hazırlanmıştır.
0 Yorumlar