Header Ads Widget

Ticker

6/recent/ticker-posts

İstiklal Şairi Mehmet Akif Ersoy: Milli Mücadelenin Edebiyat Cephesindeki Kahramanı

Türk edebiyatının en önemli isimlerinden biri olan Mehmet Akif Ersoy, sadece İstiklal Marşımızın yazarı olarak değil, aynı zamanda Milli Mücadele döneminin en etkili aydınlarından biri olarak tarihe geçmiştir. Hayatının her döneminde millî değerlere bağlılığını gösteren bu büyük şair, edebiyatçı kimliğinin yanı sıra siyasi ve toplumsal sorumluluk bilinci ile de öne çıkmıştır.

Milli Mücadele Yıllarında Mehmet Akif Ersoy

Birinci Meclis'teki Görevleri

Mehmet Akif Ersoy, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin kuruluş döneminde Burdur milletvekili olarak tarihi bir sorumluluk üstlenmiştir. Bu görevi, onun sadece bir edebiyatçı değil, aynı zamanda aktif bir siyasi figür olduğunu göstermektedir.

Darul-Hikmet-i İslamiye Cemiyeti Dönemi

1917 yılında dergisinin yayımlanmadığı dönemde Arabistan görevinde bulunan Ersoy, 1918'de İstanbul'da kurulan Darul-Hikmet-i İslamiye Cemiyeti'nde başkatip olarak çalışmaya başlamıştır. Bu görev, onun İslami düşünce alanındaki etkinliğini de ortaya koymaktadır.

Sebilürreşad Dergisi ve "Asım"

Eylül 1919'da "Asım" şiirinin yayımlanmasına başlayan Mehmet Akif Ersoy, 1924 yılına kadar şiir yazımına devam etmiştir. Bu dönem, onun en verimli yaratıcılık yılları olarak kabul edilmektedir.

Balıkesir'de Halkla Buluşma

Ocak 1920'de Eşref Edip ile birlikte gittiği Balıkesir'de, Zağnos Paşa Camisi'nde cuma namazı sonrası halka hitap eden Ersoy, bu konuşmasıyla Milli Mücadele ruhunu güçlendirmeye katkıda bulunmuştur.

Ankara'ya Geçiş ve Siyasi Kariyeri

Milli mücadeleye daha fazla emek vermek amacıyla Anadolu'ya geçen Mehmet Akif Ersoy, Ankara'ya izinsiz gittiği için Darul-Hikmet-i İslamiye Cemiyeti'ndeki görevinden azledilmiştir. Ancak bu durum, onun vatanseverlik duygularının ne kadar güçlü olduğunu göstermektedir.

Mustafa Kemal Atatürk'ün Talebi

Ankara'ya gelen Ersoy, Mustafa Kemal Atatürk'ün özel isteğiyle 5 Haziran 1920 tarihinde Burdur milletvekili seçilmiştir. Bu durum, Atatürk'ün Mehmet Akif'in değerini ne kadar iyi anladığının bir göstergesidir.

İstiklal Marşı'nın Doğuşu

Tacettin Dergahı'nda Yazılan Eser

Ankara'ya dönüşünde Tacettin Dergahı'na yerleşen Mehmet Akif Ersoy, ölümsüz eserimiz İstiklal Marşı'nı da bu kutsal mekanda kaleme almıştır. Bu detay, eserin manevi atmosferini daha da güçlendirmektedir.

Yarışmaya Katılmama Kararı ve Sonrası

İstiklal Marşı yarışmasına 500 lira ödül verileceği için başlangıçta katılmayan şair, Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Bey'in ricası ve yakın arkadaşı Hasan Basri Bey'in teşvikiyle kalemi eline almış ve bu ölümsüz eseri yazmaya başlamıştır.

Yayım ve Kabul Süreci

Mehmet Akif Ersoy'un İstiklal Marşı, 17 Şubat günü Sırat-ı Müstakim ve Hakimiyet-i Milliye gazetelerinde yayımlanmıştır. Hamdullah Suphi Bey'in Meclis'te okuduğu ve ayakta alkışlanan bu eser, 12 Mart 1921 tarihinde resmi olarak "Milli Marş" kabul edilmiştir.

Fedakarlık Örneği

Ersoy, ödül olarak verilen 500 lirayı hayır kurumuna bağışlayarak, maddi çıkar gözetmeden yaptığı bu hizmetin samimiyetini bir kez daha ortaya koymuştur.

Mısır Dönemi: Sürgündeki Yıllar

Abbas Halim Paşa'nın Daveti

1923 yılında Abbas Halim Paşa'nın daveti üzerine gittiği Mısır'da uzun bir dönem kalan Mehmet Akif Ersoy, bu süreçte farklı deneyimler yaşamıştır.

İstanbul'a Kısa Dönüş

1925'te kısa bir süre İstanbul'a gelen Ersoy, Sebilürreşad Dergisi'nin tamamen kapatıldığını öğrenmiş ve bu durum onu derinden etkilemiştir. Aynı dönemde Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Kur'an tercümesi için yaptığı teklifi reddetmiştir.

Akademik Çalışmaları

1926'dan vefatına kadar geçen sürede Mısır'da kalan Ersoy, Kahire Üniversitesi'nde Türk Edebiyatı dersleri vererek, kültürel köprü görevi üstlenmiştir.

Son Yılları ve Vefatı

Sağlık Sorunları ve Son Dönem

Abbas Halim Paşa'nın vefatından sonra kendisi de rahatsızlanan Mehmet Akif Ersoy, 1935'te Lübnan'a gitmiş, burada sıtmaya yakalanınca 1936'da Antakya'ya gelmiştir.

İstanbul'a Son Dönüş

1936 yılında yeniden Mısır'a geçen ve sonrasında İstanbul'a dönen Ersoy, Abbas Halim Paşa'ya ait Beyoğlu'ndaki Mısır Apartmanı'nın dördüncü katındaki daireye yerleşmiştir.

Son Günleri

Nişantaşı'nda bir klinikte tedavi görmeye başlayan büyük şair, 27 Aralık 1936 tarihinde Beyoğlu'ndaki Mısır Apartmanı'ndaki dairede hayata gözlerini yummuştur.

Mehmet Akif Ersoy'un Mirası

İstiklal Şairi Mehmet Akif Ersoy'un kabri, Edirnekapı Şehitliği'nde bulunmaktadır ve her yıl binlerce kişi tarafından ziyaret edilmektedir. Bu durum, onun Türk milleti için ne kadar önemli bir figür olduğunu göstermektedir.

Mehmet Akif Ersoy, sadece İstiklal Marşımızın yazarı olarak değil, Milli Mücadele döneminin en önemli aydınlarından biri olarak da hatırlanmaya devam etmektedir. Onun hayatı, vatan sevgisi, fedakarlık ve ilkeli duruş konularında gelecek nesillere örnek teşkil etmektedir.


Mehmet Akif Ersoy'un hayatı ve eserleri hakkında daha fazla bilgi için blog sayfalarımızı takip etmeyi unutmayın.

Yorum Gönder

0 Yorumlar