Lev Tolstoy'un ölümsüz eseri "İnsan Ne İle Yaşar" kitabında yer alan Pahom'un hikayesi, günümüz toplumuna güçlü bir ayna tutuyor. Bu derin hikaye, modern insanın sürekli "daha fazla" arayışının nasıl bir felakete dönüşebileceğini gözler önüne seriyor.
Pahom'un Trajik Yolculuğu
Sıradan bir çiftçi olan Pahom, başlangıçta mütevazı bir yaşam sürmektedir. Ancak daha zengin bir hayatın hayalleri onu sardığında, uzak diyarlarda cömert bir reisin bedava toprak verdiği haberi kulağına çalar. Bu haber, onun hayatının dönüm noktası olacaktır.
Reis, Pahom'a cazip bir teklif sunar: "Sabah güneşin doğuşundan batışına kadar yürüyebildiğin bütün araziler senin olacak. Tek şart, güneş batmadan başladığın noktaya dönmen gerekiyor."
Açgözlülüğün Bedeli
Pahom'un yolculuğu, insanlığın ortak bir zayıflığını simgeler. Güneşin doğuşuyla başlayıp yürümeye başlayan Pahom, sürekli "bir adım daha" der kendine. Her gördüğü verimli toprak, sulak arazi ve değerli parsel onu daha fazla yürümeye iter.
Zamanın dolduğunu fark ettiğinde artık çok geç olmuştur. Koşmaya başlar, nefesi kesilir, burnu kanar. Son anında başladığı noktaya varır ama bu sefer de hayatını kaybeder. Reis'in mezar başındaki sözleri hikayenin en çarpıcı noktasıdır: "Bir insana işte bu kadar toprak yeter!"
Modern Yaşamın Pahom'ları
Günümüzde hepimiz kendi Pahom hikayemizi yaşıyoruz. Sürekli biriktirme arzusu, sınırsız tüketim isteği ve "yeterli" kavramını unutmuş olmamız, bizi Pahom'un düştüğü tuzağa benzer durumlarla karşı karşıya bırakıyor.
Çağdaş Açgözlülüğün Belirtileri:
- Yiyemeyeceğimiz kadar yiyecek stoklamak
- Giyemeyeceğimiz kadar kıyafet satın almak
- Kullanamayacağımız kadar teknolojik cihaz edinmek
- İhtiyacımızdan fazla ev, araba ve lüks eşya arzulamak
Yetinmenin Kaybolan Sanatı
Tolstoy'un bu hikayesiyle vermek istediği mesaj açıktır: İnsanın gerçek mutluluğu sahip olduklarıyla yetinmesinde yatar. Sürekli daha fazlasını isteme arzusu, paradoks olarak elimizdekilerden bile uzaklaştırır bizi.
Minimalist Yaşamın Değeri
Pahom'un hikayesi, modern minimalizm felsefesinin temellerini oluşturan düşünceleri yüzyıllar öncesinden dile getiriyor. Gerçek zenginlik, sahip olduklarımızın çokluğunda değil, ihtiyaçlarımızla arzularımız arasındaki dengeyi kurmakta yatar.
Hikayeden Çıkarılacak Dersler
Tolstoy'un bu derin hikayesi bize hayatın en temel gerçeklerinden birini hatırlatıyor:
- Yetinmek en büyük zenginliktir
- Açgözlülük insanı mutlaka yok eder
- Gerçek ihtiyaçlarımız sandığımızdan çok daha azdır
- Zamanımız sınırlı ve onu doğru değerlendirmeliyiz
Sonuç: Pahom Olma Kararı
Her birimiz yaşamımızda kendi Pahom hikayemizi yazıyoruz. Sürekli koşup durmak yerine, elimizdekilerle mutlu olmayı öğrenebiliriz. Çünkü en sonunda, Tolstoy'un da işaret ettiği gibi, bir insana gerçekten mezar kadar yer yeterlidir.
Bugün kendinize sorun: Siz de mi Pahom'un peşinden koşuyorsunuz, yoksa yetinmenin huzurunu keşfetmeye hazır mısınız?
Bu yazı, Lev Tolstoy'un "İnsan Ne İle Yaşar" eserindeki Pahom hikayesinden ilham alarak kaleme alınmıştır. Modern yaşamın açgözlülük tuzaklarına karşı bir farkındalık oluşturmayı amaçlamaktadır.
0 Yorumlar