Büyük liderler nasıl yetişir? Mustafa Kemal Atatürk'ün hayatındaki en önemli alışkanlığı, onu nasıl Türkiye'nin kurucusu yaptı?
Liderlik ve Kitap Arasındaki Bağlantı
Tarihte iz bırakan büyük liderlerin ortak özelliklerinden biri, sürekli öğrenme ve kendini geliştirme tutkularıdır. Mustafa Kemal Atatürk da bu konuda benzersiz bir örnek teşkil eder. Onun okuma sevgisi ve bilgi arayışı, sadece kişisel bir hobi değil, liderlik yolculuğunun en temel taşlarından biriydi.
Zengin Kütüphane, Zengin Zihin
Atatürk'ün kütüphanesi, onun düşünce dünyasının bir yansımasıydı. Sürekli yeni çıkan kitapları takip eden Mustafa Kemal, kütüphanesini düzenli olarak güncellerdi. Bu yaklaşım, onun çağının gerisinde kalmayan, aksine çağını aşan vizyoner liderlik tarzının temelini oluşturuyordu.
Ülke yönetiminde karşılaştığı sorunları ele alırken, sadece uzmanların görüşlerini almakla yetinmezdi. Kendisi de o konularda derinlemesine okur, araştırır ve uzmanlarla eşit seviyede tartışacak kadar bilgi sahibi olurdu. Bu yaklaşım, onun aldığı kararların ne kadar bilinçli ve temelli olduğunu gösterir.
Eleştiriler ve Atatürk'ün Cevabı
Atatürk'ün kitap okuma tutkusu, bazı yakın çevresinde sorgulanıyordu. "Ülkenin bu kadar sorunu varken, böyle kitaplara gömülmek doğru mu?" diye düşünenler vardı. Bu eleştiri, günümüzde de sıkça duyduğumuz "teorik bilgi ile pratik hayat" tartışmasını andırıyor.
Bu konuda en çarpıcı anekdot, Moskova Büyükelçisi Vasıf Çınar'ın Dolmabahçe Sarayı'ndaki ziyareti sırasında yaşandı. Çınar, Atatürk'ü bir tarih kitabının başında görünce şu soruyu yöneltti:
"Paşam, bu kadar tarih okuyup kafanızı yormayınız; siz 19 Mayıs'ta Samsun'a böyle kitap okuyarak mı çıktınız?"
"Eğer Aksini Yapsaydım Atatürk Olamazdım"
Atatürk'ün bu soruya verdiği cevap, liderlik ve öğrenme arasındaki ilişkiyi mükemmel şekilde özetliyor:
"Vasıf Bey, bizim çocukluğumuz fakirlikle geçti; elime üç beş kuruş para geçince, bunun yarısını mutlaka kitaba verirdim. O zaman da böyle okurdum. Eğer aksini yapsaydım ben Atatürk olamazdım, Türkiye'yi bu hale getiremezdim."
Bu ifade, Atatürk'ün başarısının tesadüf olmadığını, sistemli bir öz geliştirme sürecinin sonucu olduğunu gösteriyor.
Fakirlik İçinde Öncelik: Kitap
Atatürk'ün çocukluk yıllarındaki yaklaşımı, bugün için de ilham verici. Maddi imkansızlıklara rağmen, elindeki paranın yarısını kitaba ayırması, onun değer sisteminizi gösteriyor. Bu, günümüzde "yatırım" kavramının en güzel örneği sayılabilir.
Günümüz İçin Dersler
Atatürk'ün okuma alışkanlığından çıkarabileceğimiz dersler:
Sürekli Öğrenme: Liderlik pozisyonunda olmak, öğrenmeyi bırakmanın değil, daha çok öğrenmenin gerekçesi olmalıdır.
Kaynak Çeşitliliği: Sadece kendi alanınızla sınırlı kalmayın. Farklı disiplinlerden beslenin.
Pratik ile Teorinin Birleşimi: Okuduklarınızı yaşamla buluşturun, tartışın, sorgulayın.
Öncelik Belirleme: Sınırlı kaynaklarınızı en değerli yatırım olan bilgiye ayırın.
Sonuç: Okumak, Liderlik Yolunun Anahtarı
Atatürk'ün "Eğer aksini yapsaydım ben Atatürk olamazdım" sözü, okuma alışkanlığının sadece bir hobi değil, büyük başarıların temeli olduğunu gösteriyor. Her yaşta, her durumda öğrenmeye açık olmak, liderlerin en temel özelliklerinden biridir.
Siz de hayatınızda hangi konularda daha çok okuyarak kendinizi geliştirebilirsiniz? Atatürk'ün izinden giderek, bugün hangi kitaba başlayacaksınız?
Bu yazı, Cemil Sönmez'in "Atatürk ve Okuma Sevgisi" eserinden ilham alınarak hazırlanmıştır.
0 Yorumlar