Header Ads Widget

Ticker

6/recent/ticker-posts

Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın "Dünyanın Bütün Çocuklarına Karşı Yazılmıştır" Şiiri: Çocukluk Masumiyetinin Şiirsel Dili


Fazıl Hüsnü Dağlarca - Dünyanın Bütün Çocuklarına Karşı Yazılmıştır Şiiri

Hepiniz elele bir halka yapsanız
Rüyadan ve şarkıdan bir halka
Ve almasanız kimseyi ortanıza
Benden başka
Masallar gibi silinse etrafımız
Şehzadeniz olsam sizin
Biz mektebi ve dersi ebediyen terkettik
Ne olurmuş anneler vermezse izin
Seyretsem yüzünüzü birer birer
Ve birer birer seyretseniz beni
Garip saadetler duysak
Bayramlıklar kadar yeni
Nasip değil sadece gökler midir
Üstümüzden ninniler gibi geçen
Yavaşça görünürken karşı dağlar
Oyuncaklar mı hatırlarız devlerden
Gülsek küçük fidanlara sebepsiz
Mesela uçan kuşlar bir tuhaf gelse bize
Ve gölgesinde altın karanlıkların
Deliler gibi âşık olsak kendimize
Hani geçen sene kopan uçurtmamız
Kim bilir şimdi nereye gitti?
Uykular ve güller arkasından
Oyunlar ki Allah’ın selâmeti
Siz dünyanın bütün çocukları geliniz
Rüyadan ve şarkıdan bir halka
Ne olur almayınız kimseyi
Ortanıza benden başka

Fazıl Hüsnü Dağlarca

Fazıl Hüsnü Dağlarca, Türk şiirinin en özgün seslerinden biri olarak çocukluk temasını sıklıkla işlemiştir. "Dünyanın Bütün Çocuklarına Karşı Yazılmıştır" şiiri, bu temanın belki de en dokunaklı örneklerinden birini sunar. Şair, bu dizelerle yalnızca çocuklara değil, aynı zamanda her yetişkinin içindeki çocuğa da seslenir.

Şiirin Genel Atmosferi ve Duygusal Tonu

Dağlarca'nın bu şiiri, nostaljik bir özlemle sarmalanmış çocukluk dünyasının kapılarını aralar. İlk dizelerden itibaren karşımıza çıkan "rüyadan ve şarkıdan bir halka" imgesi, çocukluğun masumiyetini ve hayalperestliğini mükemmel bir şekilde yansıtır. Şair, çocukların el ele tutuşarak oluşturacakları bu halkada olmak, onların dünyasına dahil olmak ister.

Bu istek, yalnızca romantik bir özlem değildir. Dağlarca'nın dizelerinde, yetişkinlik dünyasının ağırlığından kurtulma, saflığa dönüş arzusu güçlü bir şekilde hissedilir. "Benden başka kimseyi almayın ortanıza" dizeleri, şairin bu masum dünyaya ne kadar derinden bağlandığını gösterir.

Çocukluk ve Özgürlük Teması

Şiirde öne çıkan temalardan biri de özgürlüktür. "Biz mektebi ve dersi ebediyen terkettik / Ne olurmuş anneler vermezse izin" dizeleri, çocukluğun sınırsız hayal gücünü ve kurallara karşı doğal isyanı yansıtır. Burada Dağlarca, çocukların dünyasında kuralların ve sınırlamaların anlamsızlaştığını, gerçek özgürlüğün ancak bu masum dünyada var olabileceğini ima eder.

Mektep ve ders gibi disiplin sembollerinin reddedilmesi, çocukluk masumiyetinin kurumsal yapılara karşı duruşunu simgeler. Şair, çocukların bu doğal özgürlüğüne hayranlık duyar ve kendisini onların dünyasının bir parçası hayal eder.

İmgeler ve Semboller

Dağlarca'nın şiirinde kullandığı imgeler, çocukluk dünyasının zenginliğini gözler önüne serer. Uçurtma, oyuncaklar, ninniler, masallar ve fidanlar gibi unsurlar, çocukluğun evrensel dilini oluşturur. Özellikle "geçen sene kopan uçurtmamız" imgesi, geçmişe duyulan özlemi ve kayıp masumiyeti temsil eder.

"Altın karanlıkların gölgesinde / Deliler gibi âşık olsak kendimize" dizeleri ise şiirin en derin felsefi boyutunu açığa çıkarır. Çocukluk, insanın kendisiyle en barışık olduğu dönemdir. Yetişkinliğin getirdiği öz eleştiri ve toplumsal baskılar henüz çocuk ruhunu sarmalamadan önce, insan kendisiyle tam bir uyum içindedir.

Evrensel Bir Çağrı

Şiirin başlığı ve son kıtası, Dağlarca'nın evrensel bir mesaj verme amacını ortaya koyar. "Siz dünyanın bütün çocukları geliniz" çağrısı, coğrafi, kültürel ve toplumsal sınırları aşan bir birlik çağrısıdır. Şair, çocukluğun evrensel dilinde tüm ayrımların ortadan kalktığını, masumiyetin herkes için ortak bir zemin oluşturduğunu vurgular.

Bu çağrı aynı zamanda barış ve kardeşlik mesajı taşır. Çocukların el ele tutuşarak oluşturacakları halka, insanlığın ideal birliğinin sembolü haline gelir. Dağlarca, bu halkada olmak için neredeyse yalvarır, çünkü bilir ki bu masum dünya, yetişkinlerin karmaşık ve çelişkilerle dolu dünyasından çok daha değerlidir.

Dağlarca'nın Çocuk Temalı Şiirlerindeki Yeri

Fazıl Hüsnü Dağlarca, şiir dünyasında çocuk temasını en başarılı işleyen şairlerden biridir. "Çocuk ve Allah", "Çocuk Hastanesi" gibi eserleriyle de bu temayı derinlemesine ele almıştır. "Dünyanın Bütün Çocuklarına Karşı Yazılmıştır" şiiri, onun çocukluk masumiyetine duyduğu hayranlığı ve bu dünyaya ait olma özlemini en samimi şekilde dile getiren eserlerden biridir.

Şair, çocukları yalnızca bir tema olarak görmez; onları hayatın en saf ve gerçek halinin temsilcileri olarak kabul eder. Bu bakış açısı, Dağlarca'nın şiirlerine derin bir insancıl boyut kazandırır.

Sonuç: Kayıp Masumiyete Dönüş Özlemi

"Dünyanın Bütün Çocuklarına Karşı Yazılmıştır" şiiri, her okuduğumuzda içimizdeki çocuğu uyandıran, geçmişe özlemle bakmamızı sağlayan ve masumiyetin değerini hatırlatan bir eserdir. Fazıl Hüsnü Dağlarca, bu dizelerle sadece bir şiir yazmamış, aynı zamanda yetişkinliğin karmaşasından çocukluğun saflığına açılan bir kapı aralamıştır.

Şiirin gücü, evrensel duygulara dokunmasında ve her neslin kendi çocukluğunu bu dizelerde bulabilmesinde yatar. Belki de bu yüzden, Dağlarca'nın bu şiiri zaman içinde hiç eskimeyen, her dönemde yeniden keşfedilen bir eser olarak varlığını sürdürmektedir.

Yorum Gönder

0 Yorumlar