Header Ads Widget

Ticker

6/recent/ticker-posts

Zübeyir Daras - Senin Dilin Bana Yalan Söylüyor Şiiri


Zübeyir Daras - Senin Dilin Bana Yalan Söylüyor Şiiri

Ben sana sevdamı ikrar ederken,
Senin dilin aşkı inkâr ediyor,
Her cevabın durma, durma git derken,
İki gözün gitme, nolur kal diyor.

Küsüp küsüp çocuk gibi ağlama,
Der miyim ben sana aşkı bilmiyor,
Her sözünü ayrılığa bağlama,
İki gözün gitme, gitme kal diyor. (nakarat)

Rüzgâr olup dallarını kırmadan,
Uçarım yar güze kışa kalmadan,
Bir gece aniden, sabah olmadan,
Deli gönül kapısını çal diyor.

Ben sana sevdamı ikrar ederken,
Senin dilin bana yalan söylüyor,
Her sözünle aşkı zehir ederken,
İki gözün sevda şeker bal diyor. (nakarat)

Sevmişim ben seni seven darılmaz,
Derdine vurgunum yaptıkların az,
Yüreğine sordum; dilimdeki naz,
Her cevabı gözlerimden al diyor.

Besteli

Zübeyir Daras

Giriş

Türk halk şiiri geleneğinin çağdaş temsilcilerinden Zübeyir Daras, "Senin Dilin Bana Yalan Söylüyor" adlı şiiriyle aşkın en karmaşık halini gözler önüne seriyor. Hem besteli hem de şiir olarak okunan bu eser, söz ile göz arasındaki çelişkiyi, kalbin dilini ve aşkın ikili doğasını ustalıkla işliyor.

Şiirin Temel Teması: Söz ve Bakış Arasındaki Çelişki

Daras'ın bu eseri, evrensel bir aşk temasını ele alıyor: Sevgilinin sözleriyle davranışları arasındaki uyumsuzluk. Şair, sevdiği kadının dudaklarından dökülen her kelimenin ayrılık söylediğini, ancak gözlerinin bambaşka bir hikaye anlattığını dile getiriyor.

İlk Kıta: İkrarın Karşısındaki İnkar

"Ben sana sevdamı ikrar ederken,
Senin dilin aşkı inkâr ediyor"

Açılış dizeleri, şiirin temel çatışmasını net bir şekilde ortaya koyuyor. Âşık açıkça sevgisini ifade ederken, sevgili dilinden bu duyguyu reddediyor. Ancak işin ilginç yanı gözlerde gizli.

Göz Metaforu: Kalbin Gerçek Tercümanı

Şiir boyunca tekrarlanan "iki gözün gitme, nolur kal diyor" dizesi, eserin omurgasını oluşturuyor. Daras, gözleri kalbin gerçek sözcüsü olarak konumlandırıyor. Türk şiir geleneğinde göz, yalan söylemeyen, içten gelen duyguların yansıdığı bir ayna olarak kabul edilir.

Nakaratın Gücü

Nakarat kısmında âşık, sevgilisine sitem ediyor:

"Küsüp küsüp çocuk gibi ağlama,
Der miyim ben sana aşkı bilmiyor"

Bu dizeler, sevgilinin yaşadığı içsel çatışmayı ortaya koyuyor. Belki de sevgili, aşkın acısından korktuğu için dilinden ret çıkıyor, ama gözleri gerçeği ele veriyor.

Rüzgar ve Mevsim İmgeleri

Üçüncü kıtada Daras, doğa imgelerini kullanarak âşığın kararlılığını anlatıyor:

"Rüzgâr olup dallarını kırmadan,
Uçarım yar güze kışa kalmadan"

Burada rüzgar, özgürlüğün ve uçup gitmenin sembolü. Ancak dalları kırmadan uçmak ifadesi, zararsız bir ayrılığa işaret ediyor. Âşık, acı vermeden gidebileceğini söylüyor ama bir yandan da "deli gönül kapısını çal diyor" diyerek içindeki çelişkiyi dile getiriyor.

Aşkın Diyalektiği: Zehir mi Bal mı?

Dördüncü kıtadaki en çarpıcı zıtlık şu dizelerde saklı:

"Her sözünle aşkı zehir ederken,
İki gözün sevda şeker bal diyor"

Zehir ve bal karşıtlığı, aşkın acı-tatlı doğasını mükemmel bir şekilde özetliyor. Söz zehir olsa da göz bal sunuyor. Bu diyalektik, aşk şiirinin temel unsurlarından biridir.

Son Kıta: Bağışlama ve Teslimiyet

Şiirin finali, olgun bir aşkın portresini çiziyor:

"Sevmişim ben seni seven darılmaz,
Derdine vurgunum yaptıkların az"

Gerçek aşkın bağışlayıcı ve sabırlı olduğunu vurgulayan bu dizeler, âşığın sevgilisine karşı tutumunu yumuşatıyor. "Yüreğine sordum" ifadesi ise mantığın değil, kalbin rehberliğinde hareket ettiğini gösteriyor.

"Her Cevabı Gözlerimden Al Diyor"

Bitiş dizesi, tüm şiiri özetleyen bir sonuç niteliğinde. Âşık, cevapların gözlerden okunması gerektiğini söyleyerek, gerçek duyguların sözsüz iletişimde saklı olduğunu vurguluyor.

Zübeyir Daras'ın Şiir Anlayışı

Daras, bu şiirde halk edebiyatı geleneğinden beslenen bir dil kullanıyor. Hece ölçüsü, kolay anlaşılır imgeler ve günlük konuşma diline yakın bir üslup, eserlerinin ayırt edici özelliği.

Besteli Şiir Geleneği

"Senin Dilin Bana Yalan Söylüyor" aynı zamanda bestelenerek türkü formunda da icra edilen bir eser. Bu durum, şiirin müzikal yapısının ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor. Nakarat yapısı ve tekrarlar, eserin şarkı olarak da etkili olmasını sağlıyor.

Modern Aşk Şiirinde Geleneksel İzler

Daras'ın bu şiiri, geleneksel Türk aşk şiirinin modern bir yorumu olarak değerlendirilebilir. Divan şiirindeki "göz" ve "dil" kavramları, halk şiirinin sade anlatımıyla buluşuyor.

Tema Benzerlikleri

  • Divan Edebiyatı'ndan: Göz-dil çelişkisi, mecazi aşk anlayışı
  • Halk Edebiyatı'ndan: Sade dil, doğa imgeleري, hece ölçüsü
  • Modern Şiir'den: Psikolojik derinlik, iç çatışma anlatımı

Şiirin Edebi Sanatları

Daras, bu eserinde çeşitli edebi sanatları ustaca kullanıyor:

Tezat (Karşıtlık): Dil-göz, git-kal, zehir-bal karşıtlıkları
Teşhis (Kişileştirme): Gönlün konuşması, gözlerin konuşması
Tekrar: Nakarat ve anahtar kelimelerin tekrarı
İstiare (Mecaz): Rüzgar olup uçmak, aşkı zehir etmek

Sonuç: Zamansız Bir Aşk Hikayesi

"Senin Dilin Bana Yalan Söylüyor" şiiri, aşkın evrensel dilini konuşuyor. İnsanlar arasındaki iletişim kopukluklarını, söylenenle hissetilen arasındaki uçurumu ve gerçek duyguların sözsüz iletişimde saklı olduğunu anlatan bu eser, her dönem okura dokunacak güce sahip.

Zübeyir Daras, bu şiirle hem geleneksel şiir formlarına saygısını gösteriyor hem de modern okuyucunun anlayabileceği bir dil kullanıyor. Söz ve bakış arasındaki çelişki üzerinden anlattığı aşk hikayesi, bugün de dünde olduğu kadar güncel ve değerli.


Anahtar Kelimeler: Zübeyir Daras, Senin Dilin Bana Yalan Söylüyor, Türk şiiri, aşk şiirleri, halk edebiyatı, besteli şiir, göz metaforu, modern Türk şiiri


Yorum Gönder

0 Yorumlar