Header Ads Widget

Ticker

6/recent/ticker-posts

Atatürk'ün Son Günlerinde Yaşadığı Sağlık Sorunları: Karın Ponksiyonları ve Acı Dolu Süreç

Mustafa Kemal Atatürk'ün 1938 yılındaki son ayları, sadece siyasi açıdan değil, sağlık açısından da oldukça zorlu geçmiştir. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusunun yaşadığı sağlık sorunları arasında karın boşluğunda sıvı birikmesi (asit) ve bunun tedavisi için yapılan ponksiyonlar önemli bir yer tutar.

Atatürk'ün Ponksiyon Korkusu ve Endişeleri

Atatürk, karından sıvı alma işlemi olan ponksiyonu son derece tehlikeli bir müdahale olarak görüyordu. Bu endişesi o kadar büyüktü ki, Dr. Şakir Ahmet Ediz'e daha önce sorduğu soruyu tekrar ederek doktorlarına:

"Su alma ameliyesi tehlikeli midir, acı verir mi?" diye soruyordu.

Doktorları onu kaygılandırmamak için bu işlemin çok basit olduğunu, hatta asistanlarına bile yaptırdıklarını söylüyorlardı. Ancak Atatürk'ün asıl korkusu bağırsakların delinmesi ihtimaliydi.

Vasiyetin Yazılması: 5 Eylül 1938

Bu korku ve endişe nedeniyle Atatürk, uzun zamandır ertelediği vasiyetini geciktirmeden tamamlamak istedi. 5 Eylül 1938 günü Dolmabahçe Sarayı'nda vasiyetini yazdırdı. Bu karar, onun sağlık durumunun ciddiyetini ve ponksiyon konusundaki endişelerini açıkça göstermekteydi.

İlk Ponksiyon: 7 Eylül 1938

Dr. Fiessinger'in üçüncü kez İstanbul'a gelişi sırasında, onun onayıyla 7 Eylül 1938 tarihinde ilk karın ponksiyonu gerçekleştirildi. İşlemi yapan Op. Dr. Mim Kemal Öke, Atatürk'e daha önce cerrahi müdahale yapmış olduğu için onun ağrıya duyarlılığını biliyordu.

Dr. Neşet Ömer İrdelp, karaciğer yetmezliği nedeniyle ponksiyonun lokal anestezi incelemesi yapılmadan uygulanmasını ve az miktarda sıvı boşaltılmasını öneriyordu. Ancak Dr. Mim Kemal Öke, cilt altına lokal anestezi uyguladıktan sonra işlemi gerçekleştirdi.

İlk Ponksiyondan Çıkan Sıvı Miktarı

Bu ilk müdahaleden sonra Atatürk'ün karın boşluğundan:

  • Dr. Eren Akçiçek'e göre: 10,5 kilo
  • Asım Arar ve Bedi Şehsuvaroğlu'na göre: 12 kilo
  • Hasan Rıza Soyak'a göre: 12 kilodan fazla sıvı boşaltıldı

Ponksiyon Sonrası Atatürk'ün Durumu

Sıvı boşaltıldıktan sonra Atatürk adeta birden bire zayıflamıştı. Karnına büyük bir sargı sarıldı ve rahatladıktan sonra sigara ile kahve içti. Kendisine ponksiyon yapılan iğneyi görmek istediğinde, Dr. Mim Kemal Öke ona daha ince bir iğne gösterdi.

Atatürk bu iğneyi görünce şu sözleri söyledi: "Aman bu kazma anestezisiz mi batırıldı. Bir kaç defa anestezi yapılmadan bu yapılamazdı. Fakat bir diğeri icap ederse rica ederim daha incesini intihap (seçim) edelim."

Kendisine geçmiş olsun diyen Kılıç Ali'ye de şu şekilde yanıtlamıştı: "Çıkan suyu gördün mü? Bu kadar bir su kabı insanın karnı üzerine konsa nasıl tahamül eder? Bak ben ne haldeyim nasıl tahamül etmişim."

Sıvının Tekrar Birikmesi ve İkinci Ponksiyon

19 Eylül 1938 günü Dr. Nihat Reşat Belger ve Dr. Neşat Ömer İrdelp'in ortak raporlarında, Atatürk'ün çok yorgun ve halsiz olduğu belirtildi. Karında asitin toplanmasının devam ettiği ve ilk ponksiyondan önceki seviyeye geldiği tespit edildi.

22 Eylül 1938 günü ikinci ponksiyon gerçekleştirildi. Bu işlem de Dr. Mim Kemal Öke tarafından lokal anestezi ile yapıldı ve 10 litre sıvı boşaltıldı.

Son Ponksiyon: 7 Kasım 1938

7 Kasım 1938 Salı sabahı Atatürk, artık daha fazla dayanamayacağını belirterek doktorlardan sıvının derhal alınmasını kesin bir dille talep etti.

Dr. Nihat Reşad Belger'e şu sözleri söyledi: "Doktor karnımdan bu suyu çekmek zamanı geldi; çünkü bu mayi benim nefesime dokunuyor. Soluk almamı güçleştiriyor. Bunu çekip alın."

Doktorların Tereddüdü

Doktorlar en az 24 saat geciktirmek için Dr. Mim Kemal Öke'nin sarayda olmadığını, o saatte Gülhane'de öğrencilerine ders verdiğini belirterek işlemin ertesi güne ertelenmesini rica ettiler.

Ancak Atatürk: "İşte doktor Mehmet Kamil Bey var zaten bu işi en iyi beceren de o imiş, o yapsın" diyerek ısrar etti.

Doktorlar hazırlık yapmak için odadan çıktıktan sonra kaşlarını çatarak, hiddetli bir sesle: "Niçin tereddüt ediyorlar… olacak olur!" dedi.

Karnını işaret ederek "Bu insupportable'dır" (dayanılmaz) ifadesini kullandı.

Üçüncü ve Son Ponksiyon

Üçüncü karın ponksiyonu aynı gün saat 12:20'de Dr. Mehmet Kamil Berk tarafından gerçekleştirildi. Atatürk, karında biriken sıvının tamamının çekilmesini ısrarla emrediyordu.

Doktorlara "Kaç litre var? Sayın!" diyordu.

Dr. Nihat Reşat Belger her yarım litreyi bir sayarak "on iki litre" dedi. Ancak gerçekte 6 litre sıvı boşaltılmıştı.

Sonuç

Atatürk'ün son aylarında yaşadığı bu sağlık sorunları ve tedavi süreci, onun ne kadar zor koşullarda yaşadığını göstermektedir. Karın boşluğunda biriken sıvı ve bunun tedavisi için yapılan ponksiyonlar, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusunun son günlerinin ne kadar acı verici geçtiğinin bir göstergesidir.

Bu süreçte Atatürk'ün gösterdiği sabır ve dayanıklılık, onun karakterinin gücünü bir kez daha ortaya koymuştur. Sağlık sorunlarına rağmen ülkesi ve milletini düşünmeye devam eden büyük liderimizin bu son günleri, tarihimizde önemli bir yere sahiptir.


Bu yazı Dr. Eren Akçiçek'in "Atatürk'ün Sağlığı Hastalıkları Ve Ölümü" (İzmir Güven Kitabevi, 2005) adlı eserinden yararlanılarak hazırlanmıştır.

Yorum Gönder

0 Yorumlar