Türk spor tarihinin en önemli isimlerinden biri olan Kurtdereli Mehmet Pehlivan, sadece güreş kariyeriyle değil, aynı zamanda Atatürk'ün takdir ve övgüsüne mazhar olmasıyla da hafızalarda yer etmiştir. Bu büyük pehlivanın hikayesi, milli değerlere bağlılığın ve sporda başarının nasıl bir araya gelebileceğinin en güzel örneklerinden birini teşkil eder.
1931 Ankara Güreş Müsabakası: Tarihi Bir Karşılaşma
Himaye-i Etfal Cemiyeti (günümüzde Çocuk Esirgeme Kurumu olarak bilinen kuruluş) tarafından 1931 yılının 11, 12 ve 13 Kasım günlerinde Ankara'da düzenlenen yağlı güreş karşılaşması, Türk spor tarihinin önemli dönüm noktalarından biri olmuştur. At yarışı alanında gerçekleştirilen bu prestijli organizasyon, Türkiye başpehlivanının seçileceği büyük bir etkinlik niteliğindeydi.
Bu önemli güreş karşılaşmasını Mustafa Kemal Atatürk ve TBMM Başkanı Kâzım Karabekir Paşa da büyük bir ilgiyle başından sonuna kadar izlemiştir. Türkiye'nin dört bir yanından gelen tanınmış pehlivanların katıldığı müsabakada, başhakem olarak Kurtdereli Mehmet Pehlivan ve Suyolcu Mehmet Pehlivan görev almıştır.
Kurtdereli'nin Başarısının Sırrı: Milli Şuurla Güreşmek
Güreşler sırasında Anadolu Ajansı, Havacılık ve Spor, Hâkimiyet-i Milliye gazetelerinin muhabirleriyle konuşan Kurtdereli Mehmet Pehlivan, Avrupa'daki başarılarının sırrını açıklarken tarihe geçecek sözler söylemiştir:
"Güreşirken bütün Türk milletini arkamda hisseder ve onun şerefini korumak için her şeyi yapardım. Ve sanki bütün Türk milletinin kuvvetinin arkamdan dayandığını hissederdim."
Bu sözler, sadece bir sporcunun başarı felsefesini değil, aynı zamanda Türk sporunun temel değerlerini de ortaya koymaktadır. Kurtdereli'nin bu yaklaşımı, individual başarıyı milli değerlerle harmanlayan öncü bir bakış açısını yansıtmaktadır.
Atatürk'ün Duygulandığı An
Prof. Dr. Afet İnan'ın anılarından öğrendiğimize göre, Kurtdereli'nin bu sözleri Atatürk'ün duygularının en derin noktasına tesir etmiştir. Güreş alanında Atatürk'ün yanında bulunan İnan, o anları şöyle tasvir etmektedir:
Anadolu Ajansı muhabirinin sorusu üzerine Kurtdereli'nin bu sözleri söylemesinden sonra, Atatürk'e yaşlı pehlivanın kim olduğu anlatılmış ve bu açıklama Atatürk'ü derinden etkilemiştir. Bu etkilenme o kadar büyük olmuştur ki, Atatürk'ün gözlerinden yaşlar süzülmüştür.
Gecenin Sessizliğinde Gelen Ödül
Atatürk, Çankaya'ya döndükten sonra hemen harekete geçmiş ve eski başpehlivan için özel bir mektup kaleme almıştır. Bu mektubu bin Türk lirası armağanıyla birlikte Ali Kılıç ve Salih Bozok'a teslim eden Atatürk, hediyenin gece yarısı Kurtdereli'ye ulaştırılmasını istemiştir.
Zafer Oteli'nde Suyolcu Mehmet Pehlivan ile konaklayan Kurtdereli, gecenin geç saatlerinde uykusundan uyandırılarak Atatürk'ün armağanını ve mektubunu almıştır. Bu beklenmedik iltifat karşısında büyük bir duygu yoğunluğu yaşayan pehlivan, gözyaşlarını tutamamış ve dualar etmiştir.
Atatürk'ün Tarihi Mektubu: Türk Sporu İçin Bir Rehber
15 Kasım 1931 tarihli mektup, Türk sporu için adeta bir rehber niteliği taşımaktadır:
"Kurtdereli Mehmet Pehlivan'a... Ankara - 15.11.1931
Seni, cihanda ün almış bir Türk pehlivanı olarak tanıdım. Parlak muvaffakiyetlerinin sırrını şu sözlerle izah ettiğini de öğrendim: 'Ben, her güreşte, arkamda Türk milletinin bulunduğunu ve millet şerefini düşünürdüm...'
Bu dediğini, en az yaptıkların kadar beğendim. Onun için senin bu değerli sözünü, Türk sporcularına bir meslek düsturu olarak kaydediyorum. Bununla, senden ve sözlerinden ne kadar memnun olduğumu anlarsın. Çoluk-çocuğun için sana, ufak bir armağan gönderiyorum. O bu mektubumla beraberdir. Pehlivan! Ömrünün, tam sağlıkla uzun sürmesini dilerim.
Gazi Mustafa Kemal."
Armağanın Detayları ve Atatürk'ün Fedakarlığı
Atatürk'ün gönderdiği bin Türk lirası, o dönem için oldukça büyük bir meblağdı. Daha da önemlisi, Atatürk bu parayı kendi Aralık ayı maaşından faiziyle birlikte kesilmesini İş Bankası Umum Müdürlüğü'ne bildirmiştir. Bu detay, Atatürk'ün bu jesti ne kadar samimi bir şekilde yaptığını göstermektedir.
Türk Sporu İçin Kalıcı Bir Miras
Kurtdereli Mehmet Pehlivan'ın hikayesi ve Atatürk'ün bu olaya verdiği tepki, Türk sporunun temel değerlerini ortaya koymaktadır. Sporcunun sadece bireysel başarı peşinde koşmaması, aynı zamanda milli değerleri de temsil ettiğini unutmaması gerektiği mesajı, günümüz sporcuları için hala geçerli bir öğüttür.
Bu olayın en önemli yanı, Atatürk'ün bir sporcunun milli şuurla yaklaştığı başarıyı ne kadar değerli bulduğunu göstermesidir. Kurtdereli'nin "Türk milletini arkamda hissediyorum" sözü ve Atatürk'ün bu sözü "meslek düsturu" olarak kaydetmesi, Türk sporunun ruhunu özetlemektedir.
Sonuç
Kurtdereli Mehmet Pehlivan'ın hikayesi, sadece bir güreşçinin başarı öyküsü değil, aynı zamanda Türk sporunun değerlerini yansıtan önemli bir mirastır. Atatürk'ün bu olaya verdiği tepki ve yazdığı mektup, sporun milli değerlerle nasıl harmanlanabileceğinin en güzel örneğini teşkil eder. Bu hikaye, günümüz sporcularına da ilham vermeye devam etmektedir.
Bu yazı, Prof. Dr. Afet İnan'ın VII. Cilt 4. Sayı Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi (Aralık 1949) ve Orhan Menemencioğlu'nun Akşam Gazetesi (10 Kasım 1963) yazılarından yararlanılarak hazırlanmıştır.

0 Yorumlar