Header Ads Widget

Ticker

6/recent/ticker-posts

Atatürk'ün Son Günleri: 7 Kasım 1938'de Yaşananlar

Son İsteği Bir Enginar Yemeği Oldu

Mustafa Kemal Atatürk'ün yaşamının son günleri, Türk tarihinin en acı ve duygusal sayfalarından birini oluşturur. 7 Kasım 1938 Pazartesi günü yaşananlar, büyük önderin yaşam mücadelesinin son sahnelerini gözler önüne serer.

29 Ekim - 7 Kasım: Zor Günler

Cumhuriyet'in 15. yıldönümü olan 29 Ekim'den 7 Kasım'a kadar geçen on günlük süreçte Atatürk, yarı uyanık yarı uyur bir haldeydi. Hastalığı son aşamasına gelmişti. Bu dönemde kendinde olmayan Atatürk, uyku arasında anlaşılmaz kelimeler mırıldanıyor, uyandığında ise sadece süt, pirinç suyu ve meyve suları içebiliyordu.

Gerçekleşmeyen Son İstek

O günlerde Atatürk'ün canı enginar yemeği çekti. Ancak o dönemde İstanbul'da enginar bulunmuyordu. Bunun üzerine Hatay'dan enginar sipariş edildi. Ne yazık ki enginarlar geldiğinde, Atatürk artık derin bir uykudaydı ve bu son isteği gerçekleşemedi.

5 Kasım: Veda Anları

5 Kasım Cumartesi günü hafif kendine geldiğinde, başucunda Makbule Hanım, Afet Hanım ve Sabiha Hanım vardı. Üç kadın, Atatürk'ün ince ve kemikleşmiş elini son kez öperek onunla vedalaştılar.

Bu sırada karnında biriken su iyice artmış, göğsüne ve kalbine baskı yapmaya başlamıştı. Nefes almakta büyük zorluk çeken Atatürk'ün ıstırabı yüzünden okunuyordu.

7 Kasım Sabahı: Son Emir

7 Kasım Pazartesi sabahı Atatürk sırtüstü yatarken tükürmeye başladı. Tükürüğünde kan görülünce doktorlar hemen çağrıldı. Atatürk, doktoru Nihat Reşat Belger'e kararlı bir şekilde hitap etti:

"Doktor, karnımdan bu suyu çekme zamanı geldi. Çünkü bu sıvı nefesime dokunuyor. Soluk almamı güçleştiriyor. Bunu çekip alın."

Dr. Belger işlemi ertesi güne ertelemek istedi. Kalbi güçlendirmek için hazırlık yapılması gerekiyordu. Ancak Atatürk dayanacak halde değildi:

"Emrediyorum, bunu bugün çekin."

Bu, onun son buyruğuydu. Odadaki hiçbir doktor bu emre karşı gelemedi.

Genel Sekreteri Hasan Rıza Soyak'ın Tanıklığı

Doktorlar odadan çıkıp hazırlık yapmaya gidince Atatürk kaşlarını çattı. Hiddetli bir sesle:

"Niçin tereddüt ediyorlar? Olacak olur" dedi. Sonra karnını işaret ederek Fransızca "Bu dayanılmaz" anlamına gelen "C'est insupportable" diye ekledi.

Üçüncü Ponksiyon Ameliyatı

7 Kasım günü saat 12:20'de üçüncü ponksiyon işlemi başladı. Bu kez ameliyatı Dr. Mim Kemal Öke yerine Dr. Mehmet Kâmil Berk gerçekleştirdi.

Dr. Nihat Reşat Belger'in anlatımına göre, Atatürk ameliyat sırasında suyun tamamının çekilmesini ısrarla emrediyordu:

"Kaç litre var? Sayın" diyordu. Belger, Atatürk'ü yormamak için her yarım litreyi bir litre olarak sayarak "12 litre" dedi. Gerçekte 6 litre sıvı çekilmişti.

Ameliyat Sonrası

Ponksiyon sonrasında Atatürk'ün ateşi hafif yükseldi ancak rahatladı. Akşam 20:00'den gece yarısına kadar sakin bir şekilde uyudu.

Gece yarısı uyandığında ise artık kendinde değildi. 8 Kasım'a girerken bilinç kaybı başlamıştı.

Sonuç

Atatürk'ün son günleri, onun kararlı ve güçlü karakterini bir kez daha ortaya koydu. En zor anlarında bile emirlerini net bir şekilde veren büyük önder, 10 Kasım 1938 Perşembe günü saat 09:05'te ebediyete intikal etti.

Bu yazıda anlattığımız 7 Kasım 1938 olayları, Atatürk'ün yaşama tutuşunun ve karakterinin son tezahürlerini gözler önüne seriyor. Gerçekleşmeyen enginar yemeği isteği ise, büyük önderin insani yönünü bir kez daha hatırlatıyor.


Mustafa Kemal Atatürk'ü saygı ve minnetle anıyoruz.

Yorum Gönder

0 Yorumlar