Header Ads Widget

Ticker

6/recent/ticker-posts

Atatürk'ün Son Günlerinde Ankara Özlemi: Bir Veda Hesaplaşması

Giriş

Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ün hayatının son dönemlerinde yaşadığı dramlardan biri, sevgili başkenti Ankara'ya bir kez daha gidebilme arzusuydu. Yakın silah arkadaşı ve sırdaşı Kılıç Ali'nin anılarından öğrendiğimiz bu dokunaklı anekdot, Atatürk'ün son günlerindeki ruh halini ve Ankara'ya olan bağlılığını gözler önüne seriyor.

Bir Sabah Vakti Dolmabahçe'de

Kılıç Ali'nin aktardığı anı, sıradan bir sabah vaktiyle başlıyor. Atatürk, kendisini ve Salih'i yanına çağırtıyor. Komodinin üzerine özenle yerleştirilmiş yünlü çorap ve baldır sargısı, Gazi'nin kafasında bir planın olduğunu gösteriyor. Sorduğu soru ise içten ve samimi: "Ankara'ya giderken hangisini giyeyim?"

Detaylara Gösterilen Özen

Bu sahne, Atatürk'ün karakterinin önemli bir yönünü ortaya koyuyor. Hastalığın ağırlığına rağmen, Ankara'ya gidiş hazırlıklarını en ince ayrıntısına kadar düşünüyor. Giyeceği çorabı bile titizlikle seçmeye çalışıyor. Bu, onun disiplinli ve düzenli kişiliğinin son günlerde bile devam ettiğinin bir göstergesi.

Salih'in Varis Çorapları Önerisi

Salih, Atatürk'e pratik bir öneriyle yaklaşıyor: Varis çorapları. "Paşam, bende varis çorapları var. Onları getireyim, daha sıkı tutar" diyor. Bu öneri kabul görüyor ve çoraplar hemen getirtiliyor. Hastalığın ilerlemesiyle birlikte ortaya çıkan fiziksel sorunların, günlük hayatın en basit detaylarına kadar etki ettiğini görüyoruz.

Atatürk'ün Ankara Hayali

Gazi, planını tüm canlılığıyla anlatıyor:

"Bunları ayağıma çekerim, yakama da bir eşarp sarar, trenden Gazi İstasyonu'na inerim. Derhal otomobile geçerek Çankaya'ya çıkarım."

Bu cümleler, Atatürk'ün zihninde Ankara yolculuğunu adım adım canlandırdığını gösteriyor. Gazi İstasyonu'ndan inmek, otomobile binmek, Çankaya'ya çıkmak... Her ayrıntı düşünülmüş, her an planlanmış.

"Ne Olacaksam Orada Olayım"

Atatürk'ün ısrarla tekrarladığı bu söz, onun Ankara'yla olan derin bağını özetliyor: "Ankara'ya gidelim. Ne olacaksam orada olayım."

Bu ifade, sadece bir şehre olan özlemi değil, Cumhuriyetin başkentinde, kendi yarattığı yeni Türkiye'nin kalbinde son anlarını yaşama arzusunu yansıtıyor. Ankara, onun için sadece bir coğrafi konum değil, bir ideallerin simgesiydi.

İmkansız Bir Hayal

Ne yazık ki bu arzu, "ormanlara gitmek kadar imkansız bir hayal" olarak kalacaktı. Doktorlar, Atatürk'ün Ankara'ya gitmesine kesinlikle izin vermediler. Hatta yerinden kalkmasına bile razı olmadılar. Sağlık durumu, böyle bir yolculuğa asla müsaade etmiyordu.

Çaresizlik Anı

"Çaresiz boyun büktü..." Bu kısa cümle, belki de Atatürk'ün hayatındaki en acı anlardan birini özetliyor. Her şeyi başaran, "imkansız" kelimesini tanımayan Gazi, bu kez çaresizliğe teslim olmak zorunda kalıyordu.

Atatürk ve Ankara Bağı

Atatürk'ün Ankara'ya olan bu derin bağı tesadüf değildi. Kurtuluş Savaşı'nın karargahı, Cumhuriyetin ilan edildiği şehir, tüm reformların hayata geçirildiği merkez... Ankara, Atatürk'ün eserinin somut haliyle karşısında duruyordu.

Çankaya'nın Anlamı

Çankaya Köşkü, Atatürk için sadece bir konut değil, devlet işlerinin yürütüldüğü, tarihi kararların alındığı, yeni Türkiye'nin inşa edildiği bir mekandı. Oraya dönme arzusu, aslında aktif siyasi yaşama, görevine, ülkesine dönme özlemiydi.

Sonuç: Yerine Getirilemeyen Son Arzu

Kılıç Ali'nin aktardığı bu anı, Atatürk'ün son günlerinin ne kadar dramatik geçtiğini ve Ankara'ya, dolayısıyla Cumhuriyetin merkezine olan bağlılığının sonuna kadar devam ettiğini gösteriyor. Bedeni hasta olsa da, ruhu hala Çankaya'daki görev masasındaydı.

"Ne olacaksam orada olayım" sözü, bir liderin ülkesiyle, kurduğu devletle ve başkentiyle olan organik bağını özetleyen tarihi bir vasiyet niteliğindedir. Atatürk, fiziksel olarak Ankara'ya gidemese de, manevi varlığı sonsuza dek orada yaşamaya devam edecektir.


Kaynaklar:

  • Kılıç Ali'nin Anıları
  • Atatürk'ün Son Günlerine Dair Tanıklıklar

Etiketler: Atatürk, Kılıç Ali, Ankara, Çankaya, Atatürk'ün Son Günleri, Cumhuriyet Tarihi, Türk Tarihi

Yorum Gönder

0 Yorumlar