Eski Türk toplumlarının inanç sistemi, binlerce yıllık geçmişe sahip derin bir kültürel mirasa dayanmaktadır. Orta Asya bozkırlarında şekillenen bu inanç yapısı, Türk kimliğinin oluşumunda kritik bir rol oynamıştır. Peki, eski Türkler hangi dine inanıyordu? Bu sorunun cevabı, Gök Tanrı inancı ve Tengri kavramında saklıdır.
Tengri: Tek ve Yüce Tanrı İnancı
Eski Türk toplumlarında tek tanrılı (monoteist) bir inanç sistemi hakimdi. Bu sistemin merkezinde Tengri adı verilen yüce bir varlık bulunmaktaydı. Tengri, sınırsız güç ve kudrete sahip, her şeyin yaratıcısı olarak kabul ediliyordu.
Bozkır yaşam şartlarına mükemmel bir şekilde uyum sağlayan bu inanç sisteminde, sonsuzluğun ve yüceliğin sembolü olarak Gök-Tengri ifadesi kullanılmıştır. Türkler için gök, hem fiziksel bir mekân hem de ilahi varlığın tecelli yeri anlamına geliyordu.
Gök Tanrı Kavramı ve Semavi Anlayış
Türk inancının semavi (göksel) karakteri, onun en belirgin özelliklerinden biridir. Daha sonraki dönemlerde, özellikle Maniheizm'in etkisiyle Uygurlar, Tengri kavramına "ay", "gün" ve "kün-ay" gibi göksel unsurları eklemişlerdir. Bu durum, inancın semavi doğasını daha da belirginleştirmiştir.
Ünlü Türk bilgini Kaşgarlı Mahmud, eserlerinde "Tanrı" kelimesini hem gök hem de ilahi varlık anlamında açıklamıştır. Bu ikili anlam, Türk kozmolojisindeki gök-tanrı bütünlüğünü göstermektedir.
Tengri'nin Özellikleri ve Sıfatları
Gök Tanrı inancında Tengri'nin başlıca özellikleri şunlardır:
Yaratıcılık ve Kudret: Her şeyi yaratan, hayat veren ve alan mutlak güç kaynağıdır. Hayvancılıkla uğraşan Türk toplumları için Tengri, hayvanları besleyen ve doğayı canlandıran varlıktır.
Devlet ve Hükümdar Üzerindeki Hakimiyeti: Devletleri kuran, hükümdarları tahta çıkaran veya onları tahttan indiren Tengri'dir. Hükümdarlar, Tengri tarafından verilen kut (ilahi lütuf/talih) sayesinde egemenlik sürerler.
Her Şeyi Bilme: Tengri ezeli ve ebedidir, her şeyi bilir ve görür. Hiçbir şey onun ilminden uzak kalamaz.
Adalet ve Ceza: İradesine uyan kullarını ödüllendirir, emirlerine karşı gelenleri ise cezalandırır. Savaşlarda zaferi veya yenilgiyi takdir eden yine Tengri'dir.
Doğrudan Müdahale: Tengri, insanların yaşamına aracısız olarak müdahale edebilir, kaderine doğrudan yön verebilir.
Türk dilinde Tengri'nin farklı sıfatları kullanılmıştır:
- Bayat: Kadim, eski olan
- Açu: Baba
- İdi: Sahip
- Ogan: Kadir, güçlü
- Çalap: Mevla, yaratıcı
Bu sıfatlar, ulu varlığın farklı yönlerini ifade etmek için kullanılmıştır.
Tengri İnancında İbadet Anlayışı
Eski Türk dininin en ilginç özelliklerinden biri, Tengri'ye somut bir şekil verilmemesidir. Türkler, diğer birçok kadim medeniyetten farklı olarak:
- Tengri'yi heykellere dökmemişler
- Ona tapmak için put yapımına başvurmamışlar
- Özel tapınaklar inşa etmemişler
Bu yaklaşım, Türk inancının soyut ve tevhidi karakterini göstermektedir. İbadet, doğrudan Tengri ile kurulan manevi bağ üzerinden gerçekleştiriliyordu.
Milli Kimlik ve Tengri
Tengri bazen "Türk Tengri'si" şeklinde milli bir kimlikle anılmıştır. Bu kullanım, Türk toplumunun kendi inanç sistemini etnik kimlikleriyle bütünleştirdiğini gösterir. Ancak bu durum, inancın evrensel niteliğini gölgelemez; aksine Türk milleti ile Tengri arasındaki özel bağı vurgular.
Sonuç
Eski Türklerin Gök Tanrı inancı, tek tanrılı, semavi ve soyut bir inanç sistemidir. Bozkır yaşam tarzının şekillendirdiği bu inanç, Türk toplumunun sosyal, siyasi ve kültürel hayatının her alanına nüfuz etmiştir. Tengri kavramı, sadece dinsel bir unsur değil, aynı zamanda Türk devlet felsefesinin, hukuk anlayışının ve ahlak sisteminin de temelini oluşturmuştur.
Günümüzde Türk kültür tarihini anlamak için Gök Tanrı inancını bilmek büyük önem taşımaktadır. Bu inanç sistemi, Türklerin Orta Asya'dan Anadolu'ya uzanan bin yıllık yolculuğunda onlara hem kimlik hem de kültürel süreklilik sağlamıştır.
Kaynakça:
- Sorularla Eski Türk Tarihi, s.302-303
Anahtar Kelimeler: Eski Türk dini, Gök Tanrı inancı, Tengri, Türk mitolojisi, Türk tarihi, Orta Asya, tek tanrılı din, Kaşgarlı Mahmud

0 Yorumlar