Türkiye'nin sanayileşme tarihinde pek çok isim vardır, ancak bazıları sadece fabrikalar kurmakla kalmaz, bir ülkenin geleceğine dair cesur hayaller kurar. Nuri Demirağ, işte böyle nadir vizyonerlerden biriydi. 1930'lu yılların Türkiye'sinde, yerli uçak üretimi gibi o dönem için neredeyse imkansız görünen bir hedefe ulaşmak için tüm servetini ve enerjisini ortaya koydu.
Havacılık Serüveninin Başlangıcı
1936 yılında Nuri Demirağ, Türkiye'nin havacılık sanayiini ayağa kaldırmak için harekete geçti. İstanbul Beşiktaş'ta kurduğu Tayyare Etüd Atölyesi, kısa sürede kapsamlı bir uçak fabrikasına dönüştü. Ancak sadece fabrika kurmakla yetinmedi; Yeşilköy'de (bugünkü Atatürk Havalimanı bölgesinde) Avrupa'nın en modern örneklerinden biri olan Amsterdam havaalanına benzer bir uçuş sahası ve Gök Okulu inşa etti. Amacı sadece uçak üretmek değil, aynı zamanda nitelikli pilotlar yetiştirmekti.
Türk Mühendislerinin Eseri: Nu.D Serisi
Nuri Demirağ'ın fabrikasında üretilen uçaklar, tamamen Türk mühendis ve teknisyenlerin tasarımıydı. Bu, o dönem Türkiye'si için muazzam bir başarıydı:
Nu.D-36: Eğitim ve Avcı Uçağı
Tek motorlu, yerli tasarım bir eğitim uçağıydı. Türk Hava Kurumu (THK), bu modelden 10 adet sipariş verdi. Ne yazık ki, Eskişehir'de yapılan bir deneme uçuşu sırasında meydana gelen kazada uçağın tasarımcısı ve pilotu Selahattin Reşit Alan hayatını kaybetti. THK, bu kazayı gerekçe göstererek siparişleri iptal etti. Nuri Demirağ, kazanın pilot hatasından kaynaklandığını savundu ve dava açtı, ancak mahkeme THK lehine karar verdi. Bu karar, fabrikanın yurt içi sipariş alma şansını fiilen bitirdi.
Nu.D-38: Dünya Standartlarında Yolcu Uçağı
Çift motorlu, altı kişilik bu yolcu uçağı, 1944 yılında Dünya Havacılığı Otoritesi tarafından "A sınıfı yolcu uçağı" kategorisine alındı. Bu, Türk mühendislik tarihinin gurur duyulacak bir başarısıydı. İran ve Irak gibi ülkelerden sipariş gelse de dönemin hükümeti bu satışlara izin vermedi veya engelledi.
Fabrikada ayrıca Türkiye'nin ilk yerli paraşütü de üretildi.
Başarının Sonu: Engellenen Bir Rüya
İkinci Dünya Savaşı sonrası Türkiye'nin savunma politikası köklü bir değişim geçirdi. Marshall Yardımı ile birlikte ABD'den gelen askeri ve ekonomik destek, yerli üretim yerine ithal ürünlere yönelmeyi beraberinde getirdi. Yerli uçak üretimine olan ilgi azaldı, hatta engellendiği söylenir.
1944 yılında Nuri Demirağ'ın Yeşilköy'deki uçak pisti ve arazisi istimlak edildi. Tüm bu gelişmeler fabrikanın kapanmasına yol açtı. Nuri Demirağ'ın havacılık rüyası, tam anlamıyla gerçekleşemeden sona erdi.
Siyasete Geçiş ve Mücadelenin Sürüşü
Havacılık girişimlerinin engellendiğini gören Nuri Demirağ, mücadelesini siyaset arenasında sürdürmeye karar verdi. 1945'te Türkiye'nin çok partili hayata geçişindeki ilk muhalefet hareketlerinden biri olan Millî Kalkınma Partisi'ni kurdu. Siyasi alanda beklediği etkiyi yaratamasa da, 1954 seçimlerinde Demokrat Parti'den Sivas Milletvekili seçilerek Meclis'e girmeyi başardı.
Nuri Demirağ'ın Diğer Başarıları
Havacılık macerasından önce ve sonra Nuri Demirağ, Türkiye'nin kalkınmasına büyük katkılarda bulunmuştu:
- Demiryolu İnşaatı: TCDD'nin ilk özel müteahhitlerinden biri olarak Ankara'nın doğusuna döşenen Samsun-Sivas ve Sivas-Erzurum hatlarının yaklaşık 2.012 kilometrelik kısmını inşa etti. Bu başarısı nedeniyle Atatürk, kendisine ve kardeşine Demirağ soyadını verdi.
- Sanayi Yatırımları: Karabük Demir-Çelik Fabrikası, Sivas Çimento Fabrikası, Bursa Merinos Tesisleri ve İstanbul'daki Büyük Hal Binası gibi dev projelere imza attı.
- Boğaz Köprüsü Fikri: İstanbul Boğazı üzerine köprü yapılması fikrini ilk ortaya atan ve projesini hazırlayan kişiydi. ABD'den uzmanlar getirdiği bu proje, dönemin siyasi şartları nedeniyle hayata geçirilemedi.
- Baraj ve Sulama Projeleri: Fırat Nehri üzerindeki Keban Barajı'nın da aralarında bulunduğu birçok projenin ilk fizibilite çalışmalarını başlattı.
- Yerli Sigara Kağıdı: Türkiye'de "Türk Zaferi" markasıyla ilk yerli sigara kağıdı üretimini gerçekleştirdi.
Mali Çöküntü ve Vefatı
Ne yazık ki, uçak fabrikası gibi büyük projelerin başarısızlığa uğraması ve tüm girişimlerinin engellenmesi Nuri Demirağ'ı mali olarak çöküntüye sürükledi. Ticari varlıkları haciz edildi ve maddi anlamda büyük kayıplar yaşadı.
Nuri Demirağ, 13 Kasım 1957 tarihinde İstanbul'da şeker hastalığı nedeniyle hayata veda etti. Ardında, Türkiye'nin sanayileşme mücadelesine dair önemli bir miras bıraktı.
Sonuç: Unutulmayan Bir Vizyon
Nuri Demirağ'ın hikayesi, bir ülkenin kendi ayakları üzerinde durma çabasının ne kadar zorlu olabileceğini gözler önüne seriyor. Yerli uçak üretimi gibi cesur bir hayali gerçekleştirmek için tüm imkanlarını seferber eden bu girişimci, dönemin siyasi ve ekonomik koşulları tarafından engellenmiş olsa da, Türk mühendisliğinin neler başarabileceğini kanıtlamıştır.
Bugün Türkiye'nin havacılık ve savunma sanayiinde kaydettiği ilerlemelere baktığımızda, Nuri Demirağ gibi öncülerin attığı temellerin ne kadar değerli olduğunu daha iyi anlıyoruz. O, sadece bir girişimci değil, aynı zamanda Türkiye'nin bağımsız sanayileşme rüyasının sembollerinden biriydi.
Kaynak ve Daha Fazla Bilgi İçin: Türk havacılık tarihi ve Nuri Demirağ'ın mirası üzerine daha fazla okuma yapmak isteyenler için Türk Hava Kurumu arşivleri ve dönemin gazete koleksiyonları önemli kaynaklar sunmaktadır.

0 Yorumlar