Türk Diplomasisinin Kara Günlerinden Biri: 22 Ekim 1975
Türk diplomasi tarihinin en acı olaylarından biri, 22 Ekim 1975 tarihinde Viyana'da yaşandı. Türkiye'nin Avusturya Büyükelçisi Hüseyin Daniş Tunalıgil, görev yaptığı şehirde terör saldırısına kurban gitti. Bu acı olay, sadece bir diplomatın kaybı değil, aynı zamanda Türk devletine yönelik sistematik saldırıların başlangıcı olarak tarihe geçti.
Saldırının Detayları ve Gelişen Olaylar
O gün Viyana Büyükelçiliği önünde yaşanan olaylar, terörün ne denli acımasız olabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi. Üç maskeli saldırgan, önce büyükelçilik güvenlik görevlisini öldürerek binaya girmeyi başardı. Büyükelçi Tunalıgil'le karşılaştıklarında ise ona kimliğini sordular.
Daniş Tunalıgil, büyük bir cesaretle kimliğini açıkladı. Bu dürüstlük ve cesaret, maalesef hayatına mal oldu. Saldırganlar otomatik silahlarıyla ateş açarak değerli diplomatımızı şehit ettiler. Olay sonrası hızla kaçan militanların kimlikleri bir türlü tespit edilemedi.
Son Yolculuk: Viyana'dan Karacaahmet'e
Şehit büyükelçinin cenaze süreci, devletin ve milletin ona verdiği değeri gösterdi. 25 Ekim 1975'te Viyana'da düzenlenen cenaze töreninin ardından, naaş aynı gün Ankara'ya getirildi.
İki gün sonra, 27 Ekim'de Dışişleri Bakanlığı'nda başlayan tören, Maltepe Camii'nde kılınan öğle namazıyla devam etti. Son olarak 28 Ekim 1975 tarihinde, Büyükelçi Tunalıgil Karacaahmet Mezarlığı'nda ebedi istirahatgahına ulaştırıldı.
Terörün Devam Eden Yüzü
Viyana saldırısı maalesef tek kalmadı. Sadece iki gün sonra, 24 Ekim 1975'te bu kez Paris'te benzer bir saldırı gerçekleşti. Türkiye'nin Fransa Büyükelçisi İsmail Erez ve şoförü de aynı terör örgütünün hedefi oldu ve hayatlarını kaybetti.
Bu acı olaylar, 1984 yılına kadar devam eden bir terör dalgasının başlangıcıydı. Toplam 20 diplomat ve aile üyeleri, görevlerini yaparken terörün hedefi oldu.
Unutulmayan Miras
Büyükelçi Hüseyin Daniş Tunalıgil, sadece mesleğinin kurbanı değil, aynı zamanda devletine olan bağlılığının sembolüdür. Kimliğini gizlemeden, cesurca kendini tanıtan tavrı, Türk diplomatlarının karakterini yansıtmaktadır.
Bugün, onun ve diğer şehit diplomatlarımızın hatırasını yaşatmak, bizlerin sorumluluğudur. Terörün karşısında eğilmeyen, görevini sonuna kadar yapan bu değerli insanları unutmamak, gelecek nesillere aktarmamız gereken bir emanettir.
Sonuç
22 Ekim 1975, Türk diplomasi tarihinin kara sayfalarından biridir. Ancak aynı zamanda, Daniş Tunalıgil gibi cesur diplomatlarımızın fedakarlığını hatırlatan önemli bir gündür. Ruhu şad, mekânı cennet olsun.
Bu yazı, şehit diplomatlarımızın anısına saygı duruşunda bulunmak ve tarihimizin acı olaylarını unutmamak amacıyla hazırlanmıştır.
0 Yorumlar