Çanakkale Muharebeleri'nin en kritik anlarından biri olan Anafartalar Muharebesi sırasında yaşanan bu olay, Mustafa Kemal'in askeri dehası kadar, Türk askerinin fedakarlık ruhunu da gözler önüne seriyor. Ağustos ayının kavurucu sıcağında yaşanan bu dramatik an, tarihe altın harflerle yazılmış bir kahramanlık örneği olarak karşımızda duruyor.
Kritik Anlar: Abdurrahman Bayırı'ndaki Tehlike
Anafartalar'daki şiddetli çarpışmaların devam ettiği bir öğle sonrası, 7. Fırka'nın sol cenahında yer alan 4. Fırka'ya ait Abdurrahman Bayırı'ndaki Türk mevzilerine düşman ani bir saldırı düzenledi. Piyade ve topçu ateşinin ardından başlayan süngü hücumu, karargahta büyük bir endişe yarattı.
Mustafa Kemal ve karargah subayları, durumu değerlendirmek için Gazitepe'deki gözlem noktasına koştular. Dürbünlerle baktıklarında gördükleri manzara, deneyimli komutanı bile derinden sarstı.
Şaşırtıcı Görüntü: Beyaz Elbiseli Savaşçılar
Dürbünlerin gösterdiği sahne gerçekten de şaşırtıcıydı. Abdurrahman Bayırı'nda beyaz elbiseli askerler, düşmana karşı son derece atik ve etkili bir süngü savaşı veriyorlardı. Bu görüntü karargahta büyük bir kafa karışıklığına neden oldu çünkü Türk ordusunda beyaz elbiseli birlik bulunmuyordu.
İlk anda, bu beyaz elbiseli askerlerin düşman güçleri olduğu düşünüldü. Bu durum, Türk mevzilerinin ele geçirilmiş olabileceği endişesini doğurdu. Eğer gerçektense, düşman Abdurrahman Bayırı'nı ele geçirmiş ve takviye güçlerle cepheyi yarmaya başlamışsa, durum son derece kritikti.
Mustafa Kemal'in Derin Heyecanı
Bu belirsizlik karşısında Mustafa Kemal, hayatında ilk kez böyle derin bir heyecan yaşadı. En kanlı muharebelerde bile soğukkanlılığını koruyan büyük komutan, bu kez farklı bir ruh hali içindeydi. Çünkü eğer tahminleri doğruysa, memleket için ağır sonuçları olabilecek bir felaket kapıda demekti.
Durumun ciddiyetini kavrayarak, gerekli tedbirleri almaya hazırlanırken, 4. Fırka'dan gelen telefon raporu her şeyi aydınlığa kavuşturdu.
Gerçeğin Ortaya Çıkışı: Mehmetçiğin Zekası
Gelen rapor hem endişeleri giderdi hem de büyük bir sevinç yarattı. Beyaz elbiseli askerler meğer Türk askerleri imiş! Peki nasıl olmuştu da beyaz elbiseliler görünmüşlerdi?
Olay şöyle gelişmişti: Ağustos'un kavurucu sıcağında Türk askerleri, sıcaklığın etkisini azaltmak için ceketlerini çıkarıp dinleniyorlardı. Düşmanın ani saldırısı karşısında, ceket giymek için zaman kaybetmek yerine, sadece silah ve süngülerini kaparak beyaz gömlek ve iç çamaşırlarıyla düşmana saldırmışlardı.
Eşsiz Cesaret ve İnisiyatif
Bu hareket, Türk askerinin ne denli uyanık, cesur ve fedakar olduğunu gösteriyordu. Zaman kaybetmek yerine, görünüşlerini hiçe sayarak anında karşı saldırıya geçmişlerdi. Bu inisiyatif sayesinde düşman tamamen püskürtülmüş, çoğunun cesedi Türk siperlerinde kalmıştı.
Atatürk'ün Değerlendirmesi
Bu olaydan 3-4 ay sonra Mustafa Kemal, o gün yaşadığı derin heyecanın nedenini şöyle açıklamıştı:
"Çünkü o düşman baskınının muvaffakiyeti halinde memleket için tazmini ağır olacak bir felaket başımıza çökebilir ve benim askeri hayatım da biterdi. Halbuki ben memleket adamı olarak büyük millete hizmete henüz başladım."
Bu sözler, Atatürk'ün o dönemde bile millete hizmet etme ülküsünün ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor.
Tarihten Günümüze Mesaj
Anafartalar'daki beyaz elbiseli kahramanların hikayesi, Türk milletinin zor anlarda nasıl üstün performans gösterdiğinin bir kanıtıdır. Mehmetçiğin o gün gösterdiği:
- Hız ve çeviklik: Düşman saldırısına anında karşılık verme
- Öncelik bilinci: Görünüşten çok görevin önemini kavrama
- Fedakarlık ruhu: Kişisel rahatlığı ikinci plana atma
- İnisiyatif alma: Emirsiz de doğru kararı verme yetisi
Bu özellikler, bugün de her Türk gencinde bulunması gereken değerlerdir.
Sonuç
Çanakkale'nin bu az bilinen hikayesi, savaşın sadece büyük stratejiler ve planlarla kazanılmadığını, aynı zamanda her askerin bireysel katkısının da ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Beyaz elbiseli Mehmetçiklerin o gün gösterdiği cesaret ve zeka, Atatürk gibi büyük bir komutanı bile duygulandırmış ve tarihe geçmiştir.
Bu olay, vatan sevgisinin ve görev bilincinin nasıl mucizeler yaratabileceğinin en güzel örneklerinden biridir. Anafartalar'ın beyaz elbiseli kahramanları, sadece o günü değil, gelecek nesillere ilham olmayı da başarmışlardır.
0 Yorumlar