Tarih, bazen en çarpıcı anlarını bir hükümdarın geçmişle hesaplaşmasında saklar. Emir Timur'un (Timurlenk) İran'ı fethettikten sonra ünlü İranlı şair Firdevsi'nin mezarını ziyareti, tam da böyle unutulmaz bir andır. Bu olay, sadece askeri bir zafer değil, aynı zamanda kültürel bir rövanşın simgesi olarak tarihe geçmiştir.
Firdevsi Kimdir ve Şehname Neden Önemlidir?
Firdevsi (940-1020), İran edebiyatının en büyük isimlerinden biridir. 30 yıl boyunca kaleme aldığı Şehname (Şahlar Kitabı), 60 bin beyitlik devasa bir eserdir ve İran mitolojisini, tarihini ve kültürünü anlatır. Ancak bu muhteşem eserin gölge yüzü, içindeki Türk düşmanlığıdır.
Şehname'de Türkler, sürekli olarak olumsuz karakterler olarak resmedilir. Afrasiyab gibi figürler zalim ve barbar olarak tasvir edilir. Firdevsi, İran milliyetçiliğini yüceltirken Türkleri küçümseyen ifadeler kullanmaktan çekinmemiştir. Bu durum, yüzyıllar boyunca Türk-Fars ilişkilerinde derin bir yara olarak kalmıştır.
Emir Timur'un İran Seferi
- yüzyılın sonlarında, Türk-Moğol hükümdar Emir Timur, benzeri görülmemiş bir askeri dehayla İran topraklarını fethetti. Semerkand'dan başlayan bu fetih hareketi, sadece toprak kazanımı değil, aynı zamanda tarihi bir hesaplaşmanın da başlangıcıydı.
İran'ı ele geçiren Timur, Fars topraklarının her köşesini fethederken, İsfahan'dan Bağdat'a kadar geniş bir coğrafyaya hükmetmeyi başardı. Ancak onun için en anlamlı an, Tus şehrindeki Firdevsi'nin mezarını ziyareti olacaktı.
Mezar Başında Tarihi Hesaplaşma
Firdevsi'nin mezarı başında Timur'un söylediği sözler, tarihin en güçlü anlarından biridir:
"Ey Firdevsi, kalk, kalk da, her satırında kötülediğin mağlup Türk'ü şimdi gör! Kalk'ta küfrettiğin, küçümsediğin Türkü gör! Kalk, kalk'ta bak, Isfahan mı güzel yoksa Semerkand mı? Bağdat'tan şu yattığın yere kadar Fars bırakmadım! Topal ayağımın bastığı yerde ot bitmez oldu..."
Bu sözler, sadece bir hükümdarın öfkesi değil, yüzyıllarca aşağılanan bir milletin içindeki birikmiş onurun dışa vurumudur. Timur, mezara ayağıyla vurarak, Firdevsi'nin Şehname'de Türklere yönelik hakaret ve küçümsemelerine sembolik bir cevap vermiştir.
Semerkand mı, Isfahan mı?
Timur'un "Isfahan mı güzel yoksa Semerkand mı?" sorusu, sadece iki şehrin kıyaslaması değildir. Bu, iki medeniyetin, iki kültürün ve iki gücün karşılaştırmasıdır. Timur, Semerkand'ı dünyanın en görkemli başkentlerinden biri haline getirmiştir. İsfahan'ın tüm güzelliğine rağmen, zafer Semerkand'ın ve Türklerin olmuştur.
Tarihin İronisi
İronik olan şu ki, Firdevsi'nin Şehname'de küçümsediği Türkler, sonraki yüzyıllarda İran'da uzun süre hüküm süreceklerdir. Safeviler, Kaçarlar ve diğer hanedanlar, Türk kökenli olarak İran topraklarını yönetmişlerdir. Tarih, Firdevsi'nin öngöremediği bir şekilde gelişmiştir.
Kültürel Hafıza ve Millet Şuuru
Timur'un bu hareketi, Türk tarih şuurunda önemli bir yer tutar. Bu olay bize şunu gösterir: Kültürel aşağılamalar ve hakaret içeren eserler, tarihte hesabı sorulabilir. Kalem kılıçtan keskin olabilir, ancak kılıç da tarihte son sözü söyleyebilir.
Bugün Şehname, edebiyat tarihinde önemli bir eser olarak kabul edilse de içindeki Türk düşmanlığı, nesiller boyu Türklerin hafızasında kalmıştır. Timur'un mezar başındaki sözleri, bu hafızanın en güçlü dışavurumlarından biridir.
Sonuç: Tarihten Alınacak Dersler
Emir Timur ve Firdevsi'nin mezarı arasındaki bu sembolik karşılaşma, bize birçok ders verir:
- Kalem güçlüdür, ancak tarihin akışını tek başına belirleyemez.
- Milliyetçilik adına yapılan aşağılamalar, gelecekte rövanşla karşılaşabilir.
- Kültürel eserler, dönemlerinin siyasi atmosferinden etkilenir ve taraflı olabilir.
Timur'un Firdevsi'nin mezarındaki bu çıkışı, sadece bir intikam değil, aynı zamanda tarihin adaletinin bir tezahürüdür. Yüzyıllar sonra bile, bu olay Türk tarihinde özel bir yere sahiptir ve millet şuurunun ne kadar derin köklere sahip olduğunu gösterir.
Kaynak: Hayrunnisa Alan, Bozkır'dan Cennet Bahçesine Timurlular, Ötüken Neşriyat, 2. Baskı, S.70-71

0 Yorumlar