Türk tarihinde dostluk ve vefa konusunda belki de en çarpıcı örneklerden biri, Mustafa Kemal Atatürk ile Salih Bozok arasındaki arkadaşlıktır. 25 Nisan 1941'de hayata veda eden Salih Bozok, sadece bir yaver ya da asker değil, aynı zamanda Atatürk'ün çocukluk arkadaşı, sırdaşı ve en zor anlarda yanında olan sadık dostuydu.
Selanik'te Başlayan Dostluk
1881 yılında Selanik'te dünyaya gelen Salih Bozok'un hayatı, Mustafa Kemal ile tanışmasıyla şekillendi. Önce mahalle arkadaşlığı, ardından okul arkadaşlığı ile başlayan bu dostluk, ömür boyu sürecek bir bağa dönüştü. İkili aynı okullarda okudu ve 1902 yılında aynı dönemde Harp Okulu'ndan mezun oldular.
Salih Efendi jandarma sınıfına seçilirken, Mustafa Kemal Harp Akademisi'ne devam ederek kurmay subay olma yolunda ilerledi. Ancak bu farklı yollar, aralarındaki bağı hiçbir zaman zayıflatmadı.
Milli Mücadele'de Omuz Omuza
Mustafa Kemal'in Suriye Cephesi'nde bulunduğu dönemde Salih Efendi'yi başyaver olarak yanına aldı. Bu görev, sürekli bir beraberliğin de başlangıcı oldu. Milli Mücadele başladığında Yüzbaşı Salih, Mustafa Kemal'in yanında Anadolu'ya geçti ve Heyeti Temsiliye'de görev aldı.
Ankara'da Meclis kurulduğunda Mustafa Kemal Meclis Başkanı olmuş, Salih Bey de Meclis Başkanlığı başyaveri görevini üstlenmişti. Cumhuriyet'in ilanıyla birlikte Mustafa Kemal Cumhurbaşkanı seçilince, Yarbay Salih de Cumhurbaşkanlığı başyaveri oldu.
Siyasi Hayatı ve İş Hayatı
Yarbay rütbesiyle ordudan ayrılan Salih Bozok, o dönemki adıyla Bozok olan Yozgat'tan milletvekili seçildi. 1923'ten 1939'a kadar kesintisiz milletvekilliği yaptı. Bu görevlerinin yanı sıra Türkiye İş Bankası'nın kurucuları ve hissedarları arasında yer alarak ekonomik kalkınmaya da katkıda bulundu.
Tüm bu görevler boyunca Salih Bey, Atatürk'ün sofrasındaki yerini ve yakınındaki özel konumunu hiç kaybetmedi. O sadece bir yaver değil, aynı zamanda en yakın arkadaş ve sırdaştı.
Atatürk'ün Ölümü ve Trajik Son
10 Kasım 1938 sabahı Atatürk'ün vefatı, Salih Bozok'un hayatında derin bir kırılma yaratmıştı. Dostunun ölümüne dayanamayan Salih Bey, kalbinin üzerine nişan alarak silahını ateşledi. Mucize eseri hayatta kaldı, ancak bu girişim onun içindeki yıkımın boyutlarını gösteriyordu.
Atatürk'ün ölümünden sonra Salih Bozok'un dünyası tam anlamıyla yıkılmıştı. Milletvekilliği devam etmesine rağmen, sağlık sorunları nedeniyle Yalova'ya çekildi. Üç yıl boyunca derin bir üzüntü içinde yaşadı ve 25 Nisan 1941'de hayatını kaybetti.
Gelecek Nesillere Bıraktığı Miras
Salih Bozok, Atatürk'le yaptığı seyahatlere dair tuttuğu notları ve Atatürk'ün kendisine gönderdiği mektupları özenle saklamıştı. Birçok kişi bu belgeleri satın almak istese de, Atatürk'ün direktifiyle bu hazineyi çocuklarına miras bıraktı. "Atatürk'le birlikte yaptığım seyahatlere dair bazı defterde notlarım olduğu gibi, Atatürk'ün bana gönderdiği çok kıymetli mektupları vardır" diyerek bu belgelerin önemini vurgulamıştı.
Bu notlar sonradan "Yaveri Atatürk'ü Anlatıyor" adlı kitap olarak yayımlandı ve Atatürk'ün özel hayatı hakkında benzersiz bilgiler sundu.
Vefa ve Dostluğun Simgesi
Salih Bozok'un hayat hikayesi, sadece bir asker ya da siyasetçinin biyografisi değildir. O, vefanın, dostluğun ve sadakatin canlı bir örneğidir. Çocukluk arkadaşlığından başlayıp, hayatının sonuna kadar süren bu bağ, Türk tarihinin en etkileyici dostluk öykülerinden biridir.
25 Nisan 1941'de aramızdan ayrılan Salih Bozok'u, Atatürk'e gösterdiği sarsılmaz sadakat ve Türk milletine verdiği hizmetlerle minnetle anıyoruz. Onun yaşam öyküsü, gerçek dostluğun ve vefalı bir arkadaşlığın ne anlama geldiğini bizlere hatırlatmaya devam ediyor.
Salih Bozok'u saygı ve rahmetle anıyoruz.
0 Yorumlar