Header Ads Widget

Ticker

6/recent/ticker-posts

Albay Reşat Çiğiltepe: Büyük Taarruz'un Unutulmaz Kahramanı

Sözünün Eri Olan Komutan: Albay Reşat Çiğiltepe

Türk tarihinin en kritik dönüm noktalarından biri olan Büyük Taarruz'da, sadece askeri dehalarıyla değil, şeref ve namus anlayışlarıyla da iz bırakan komutanlar vardır. Albay Reşat Çiğiltepe (1879-27 Ağustos 1922), bu efsanevi komutanlardan biridir ve hikayesi, Türk milletinin vatan sevgisinin en yüksek örneğini temsil eder.

Büyük Taarruz'un En Kritik Anı

27 Ağustos 1922, Başkomutanlık Meydan Muharebesi'nin ikinci günüydü. Mustafa Kemal Atatürk'ün "Başkomutanlık Muharebesi" adını verdiği bu tarihî savaşta, 57. Tümen Komutanı Albay Reşat Çiğiltepe'ye son derece önemli bir görev verilmişti: Stratejik konumuyla tüm cephenin kaderini etkileyebilecek Çiğiltepe mevziini düşman işgalinden geri almak.

Komutan Çiğiltepe, Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Paşa'ya yarım saat içinde bu görevi tamamlayacağına dair söz vermişti. Ancak muharebedeki yoğun direniş ve beklenmedik gelişmeler nedeniyle, verdiği sürede görevi tamamlayamadı.

Şerefin Bedeli: Tarihî Bir Fedakârlık

Albay Reşat Çiğiltepe için söz, sadece bir kelime değildi; onun için şeref, namus ve vatanseverliğin ta kendisiydi. Başkomutanına verdiği sözü tutamamanın ağırlığını taşıyamayan kahraman komutan, 27 Ağustos 1922'de hayatına son verme kararı aldı.

Yazık ki, kaderinin ironisi burada kendini gösterdi. Albay Çiğiltepe'nin intiharından yaklaşık 45 dakika sonra, Türk birlikleri Çiğiltepe mevziini Yunan kuvvetlerinin elinden başarıyla geri aldı. Eğer komutan birkaç dakika daha beklemiş olsaydı, verdiği sözü yerine getirmiş olmanın sevincini yaşayacaktı.

Mustafa Kemal Paşa'ya Yazılan Son Mektup

Albay Reşat Çiğiltepe, yaşamına son vermeden önce Başkomutan Mustafa Kemal Paşa'ya şu tarihi satırları yazdı:

"Yarım saatte size o mevzileri almak için söz verdiğim halde sözümü tutamamış olduğumdan dolayı yaşayamam."

Bu satırlar, bir Türk subayının şeref anlayışını, sorumluluk bilinciini ve vatan sevgisini en çıplak haliyle gözler önüne seriyor. Komutan Çiğiltepe için hayattan daha değerli olan şey, verdiği sözdü.

Çiğiltepe'nin Mirası: Şeref ve Sorumluluk

Albay Reşat Çiğiltepe'nin hikayesi, bugün bile bize önemli dersler veriyor:

1. Sözün Kutsallığı: Verilen sözün ne kadar önemli olduğunu, bir insanın karakterinin temelinin güvenilirlik üzerine kurulu olması gerektiğini hatırlatıyor.

2. Sorumluluk Bilinci: Üstlenilen görevlerin ciddiyetini ve sorumluluğun ağırlığını gösteriyor.

3. Vatan Sevgisi: Vatanı için her şeyi göze alabilen, şerefini vatanının kurtuluşuna adamış bir neslin varlığını kanıtlıyor.

Büyük Taarruz'da Çiğiltepe'nin Önemi

Çiğiltepe mevzii, sadece coğrafi konumu nedeniyle değil, tüm cephe hattının kontrolü açısından hayati önemdeydi. Bu mevzinin geri alınması, Büyük Taarruz'un başarıya ulaşmasında kritik rol oynadı. Albay Çiğiltepe'nin bu görevi üstlenmesi ve uğruna hayatını vermesi, zafer yolunda atılan adımların ne kadar büyük fedakarlıklarla gerçekleştiğini gösteriyor.

Unutulmaması Gereken Kahraman

27 Ağustos 1922 tarihinde şehit olan Albay Reşat Çiğiltepe, Türk tarihinin en onurlu komutanlarından biridir. Onun hikayesi, genç nesillere şeref, namus, sorumluluk ve vatan sevgisi kavramlarının gerçek anlamını öğretmek için bir rehber niteliğindedir.

Bugün Çiğiltepe'yi anarken, sadece bir komutanı değil, bir dönemin ruhunu, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinde gösterdiği eşsiz kararlılığı ve fedakarlığı da anıyoruz.

Sonuç: Şerefli Bir Mirasın Sahibi

Albay Reşat Çiğiltepe'nin yaşam öyküsü, belki de en acı haliyle bize şunu öğretiyor: Gerçek kahramanlık, sadece zafer kazanmakta değil, ilkelere bağlılıkta, sorumluluğu sonuna kadar taşımakta ve verilen sözün arkasında durmaktadır.

Büyük Taarruz'un bu kahraman komutanını, 27 Ağustos 1922'de hayatını feda edişinin yıldönümünde saygıyla ve rahmetle anıyoruz. Ruhu şad, mekânı cennet olsun.

🇹🇷 Unutma ki, bugünlerimiz onların fedakarlıklarının meyvesidir.


Kaynak: İclal-Tunca Örses Arşivi

Yorum Gönder

0 Yorumlar