Vatan Sevgisinin ve Disiplinin Unutulmaz Hikayesi
1930'lu yılların ortalarında, İtalya'nın Habeşistan'ı işgal ettiği günlerde Türkiye'nin Ege kıyılarında olağanüstü bir güvenlik hassasiyeti vardı. Komutanlar, en küçük bir sızma ihtimaline karşı askerleri sürekli teyakkuz halinde tutuyordu.
Beklenmedik Bir Teftiş
Bu gergin günlerin birinde Atatürk'ün bölgeyi teftiş edeceği haberi geldi. Mustafa Kemal Atatürk, belirlenen günde yanındaki kurmay heyetiyle birlikte gelip kıtaları denetlemeye başladı.
Savunma mevzilerine giden patikanın kıvrımlarından birinde Atatürk aniden durdu ve yanındakilere şaşırtıcı bir talimat verdi:
"Siz beni burada bekleyiniz, ben yalnız gideceğim."
Beraberindeki komutanlar kararsızlıkla birbirlerine baktılar ancak itiraz edemediler. Atatürk yalnız başına yola koyuldu.
Görevi Aşk Eden Mehmetçik
Koruganın stratejik noktasında nöbet tutan asker, sivil kıyafetli birinin kendisine doğru geldiğini fark etti. Derhal tetikte oldu ve silahına davranarak güçlü bir sesle haykırdı:
"Dur!"
Atatürk bu kesin ihtar karşısında durdu ve sordu:
"Sen beni tanımıyor musun? Ben kimim?"
Asker tereddütsüz yanıtladı:
"Mustafa Kemal'sin komutanım."
Görev Aşkının Zaferi
Atatürk mantıklı bir soru yöneltti:
"Peki sen benim Mustafa Kemal olduğumu biliyorsun da hala neden yasak diyorsun?"
Genç Mehmetçik bir an düşündü. Atatürk'ün teftiş sırasında kalabalık bir heyetle geldiğini biliyordu. Bu durum ona şüpheli geldi. Başını sallayarak içten bir yanıt verdi:
"Komutanım, Mustafa Kemal'sin Mustafa Kemal olmasına ama... Düşmanların işine akıl sır ermez... Birini sana benzetir, içeri sokarlar... Gözünü seveyim sen şu bizim yüzbaşıyı al, birlikte gel, o zaman nereye istersen git!"
Erdemli Askerin Ödülü
Atatürk geri döndüğünde bu olayı heyetine anlattı. Bu mert, uyanık ve görevine sadık askeri hemen çavuşluğa terfi ettirdi.
Bu Hikayeden Çıkarılacak Dersler
Bu olay bize çok önemli değerler öğretiyor:
Görev Bilinci: Genç asker, karşısındaki kişinin Cumhuriyetin kurucusu olduğunu bile bile görevinden taviz vermedi.
Sorgulama Yeteneği: Durumu mantıklı bir şekilde değerlendirerek potansiyel bir tehlikeyi öngördü.
Cesaret: Otoriteye karşı dik durup doğru bildiğini savunmaktan çekinmedi.
Takdir: Atatürk bu davranışı cezalandırmak yerine ödüllendirdi, çünkü ordunun böyle askerlere ihtiyacı vardı.
Sonuç
Bu hikaye, Türk askerinin görev aşkını ve Atatürk'ün liderlik anlayışını mükemmel bir şekilde özetliyor. Mehmetçiğin bu dik duruşu, vatan savunmasının sadece silahlarla değil, aynı zamanda akıl, vicdan ve sorumluluk duygusuyla yapıldığını gösteriyor.
Atatürk'ün bu askeri terfi ettirmesi ise gerçek liderlerin, kendilerine körü körüne itaat edenleri değil, görevini hakkıyla yapan, düşünen ve sorumluluğunun bilincinde olan insanları takdir ettiğini ispatlıyor.
Kaynak: Atamız Atatürk, s.97-98
Bu yazı, Atatürk'ün hayatından gerçek bir anekdot üzerine hazırlanmış özgün bir içeriktir.
0 Yorumlar