Header Ads Widget

Ticker

6/recent/ticker-posts

Fidel Castro'nun Atatürk Hayranlığı: "Devrimci Kemal Atatürk Varken Neden Başka Önder Arıyorsunuz?"

Tarihin büyük liderleri arasında beklenmedik bağlar ve karşılıklı hayranlık hikâyeleri vardır. Bunlardan biri, Küba'nın efsanevi lideri Fidel Castro'nun Mustafa Kemal Atatürk'e duyduğu derin saygı ve hayranlıktır. 12 Aralık 1996'da Küba'nın başkenti Havana'da yaşanan tarihi bir görüşme, bu hayranlığın boyutlarını gözler önüne sermiştir.

Havana'da Unutulmaz Bir Karşılaşma

Fidel Castro'nun 70. doğum günü anısına düzenlenen Uluslararası Edebiyat Yarışması'nda ödül almak üzere Küba'ya giden Türk gazeteci ve yazar Dursun Özden, 12 Aralık 1996 tarihinde Castro ile tarihi bir görüşme gerçekleştirdi. Törenden sonra Castro ile sohbet etme fırsatı bulan Özden, Türkiye'deki gençlerin siyasi yönelimlerinden bahsetti:

"Türkiye'de solcu, ilerici ve devrimci gençler; Che Guevara ve Fidel Castro'ya tapıyorlar, sizleri tek ve mutlak önder olarak kabul ediyorlar. Sizin şarkılarınızı, marşlarınızı ve kitaplarınızı dillerinden ve ellerinden düşürmüyorlar..."

Dursun Özden'in sözleri tamamlamadan, Castro kibarca sözünü keserek verdiği yanıt, bugün bile Türk kamuoyunda yankı uyandırmaya devam ediyor.

Castro'nun Çarpıcı Yanıtı

Kumandan Fidel, el ve yüz hareketlerinin yardımıyla şu tarihi sözleri söyledi:

"Övgün için teşekkür ederim. Atatürk'ün ülkesinden genç bir Türk Şairi'ni konuk etmekten çok mutluyum. Ama söyledikleriniz yanlış... Devrimci Kemal Atatürk varken, Türk gençleri neden kendilerine başka önder arıyorlar?"

Castro sözlerine şöyle devam etti:

"Atatürk, 1919'da Anadolu'dan düşmanları kovmak için Bandırma Gemisi'yle Samsun'a çıktı. Ve anti-emperyalist bir savaş verdi ve zafere erişti. Biz, Atatürk'ün bu devrimci savaşından etkilendik-esinlendik ve tam 40 yıl sonra, 1959'da Granma Gemisi'yle Havana'ya çıktık. Ülkemizden emperyalistleri ve işbirlikçisi Faşist Batista rejimini yıkmak için. Biz de zafere eriştik. Bizim ve tüm mazlum halkların esin kaynağıdır Devrimci Kemal Atatürk..."

İki Gemi, İki Devrim: Sembolik Paralellik

Castro'nun sözlerinde dikkat çeken en önemli ayrıntılardan biri, iki devrim arasındaki sembolik paralellikti. 19 Mayıs 1919'da Mustafa Kemal'in Bandırma vapuruyla Samsun'a çıkışı ile 1959'da Castro'nun Granma gemisiyle Havana'ya çıkışı arasında tam 40 yıllık bir zaman farkı vardır. Her iki lider de gemilerle yolculuk ederek tarih yazmış, emperyalizme karşı zafer kazanmıştır.

Bu paralellik tesadüf değildir. Castro, Türk Kurtuluş Savaşı'nı yakından incelemiş, Atatürk'ün stratejilerinden ve vizyonundan ilham almıştır. 19 Mayıs tarihi, hem Türkiye hem de Küba için özel bir anlam taşımaktadır.

"O'nun Yaptıklarını Ben Başaramazdım"

Castro'nun Atatürk hayranlığı sadece 1996 görüşmesiyle sınırlı değildi. 1997 yılında İstanbul'da düzenlenen Habitat Toplantısı için İstanbul'a gelen Castro, Yeni Yüzyıl gazetesinden Jale Özgentürk ile yaptığı söyleşide şu çarpıcı açıklamada bulundu:

"Onun yaptıklarını ben başaramazdım. Asıl devrimci Atatürk'tür. Bu kadar büyük bir devrim yaptım ama Atatürk'ün yaptıklarını başaramazdım."

Castro özellikle Atatürk'ün gerçekleştirdiği devrimlerin kapsamına vurgu yaptı:

"Sağdan sola doğru yazılan Arap harfli alfabeyi bırakıp, soldan sağa doğru yazılan Latin harfli ABECE'ye geçilen Harf Devrimi başta olmak üzere, bir dizi Çağdaş ve Aydınlanmacı Cumhuriyet Devrimlerini bu kadar kısa sürede biz asla başaramazdık."

Nazım Hikmet ve Atatürk'ün Nutuk'u

Castro'nun Atatürk'le tanışması aslında daha erken tarihlere dayanır. 12 Mayıs 1961 yılında, Dünya Barış Konseyi Dönem Başkanı Nazım Hikmet, Castro'ya "Barış Ödülü" vermek üzere Havana'ya gittiğinde, kendisine Mustafa Kemal Atatürk'ü ve Türk Kurtuluş Savaşı'nı anlatmıştı. Bu görüşmeden sonra Castro, Türk Büyükelçiliği'nden Atatürk'ün "Nutuk" kitabını istedi.

Genç diplomat Bilal Şimşir, İngilizce Nutuk'u bulup Castro'ya ulaştırdı. Bu kitap, Castro'nun Atatürk'ü daha derinlemesine tanımasını ve anti-emperyalist mücadelesini anlamasını sağladı. Castro'nun söylemleri, "Nutuk"u özümseyerek okuduğunu ve 1919 ruhundan esinlendiğini göstermektedir.

Havana'daki Atatürk İzleri

Castro'nun Atatürk sevgisi sadece sözlerde kalmamıştır. Küba'nın başkenti Havana'da, Linea Caddesi ve Old Havana meydanında Atatürk büstleri dikilmiştir. Bu büstlerin üzerinde "Yurtta Sulh, Cihanda Sulh" ve "Ya İstiklal Ya Ölüm" (İspanyolca: Patria & Morte) yazıları yer almaktadır.

Castro, Küba'nın en önemli caddelerinden birinde de Atatürk'ün Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu olduğunu belirten bir kaide yaptırmıştır. Doğum tarihi olarak 19 Mayıs 1881 yazılı olan bu anıtta, Atatürk'ün ünlü sözleri hem Türkçe hem İspanyolca yer almaktadır.

Anti-Emperyalist Mücadelenin Öncüsü

Castro neden Atatürk'e bu kadar değer veriyordu? Yanıt basittir: Mustafa Kemal Atatürk, 20. yüzyılın ilk anti-emperyalist zaferini kazanmış bir liderdi. Birinci Dünya Savaşı sonrası parçalanmak istenen bir ülkeyi, sıfırdan kurarak bağımsız ve modern bir cumhuriyet haline getirmişti.

Castro şöyle ifade eder:

"Atatürk sosyalist olsa da aynı şeyleri yapardı. Kendinize başka esin kaynağı aramayın... Büyük bir deha ve komutan olan Kemal Atatürk'ün kıymetini bilin ve kendinize başka önder, yol ve yordam aramayınız..."

Bu sözler, Castro'nun Atatürk'ü ideolojik bir çerçeveden değil, evrensel bir lider ve devrimci olarak gördüğünü gösterir. Atatürk'ün gerçekleştirdiği dönüşüm, coğrafya ve ideoloji ötesinde, tüm mazlum halklar için ilham kaynağı olmuştur.

Türkiye-Küba İlişkileri ve Dostluk Köprüleri

Castro'nun Atatürk sevgisi, Türkiye-Küba ilişkilerinin temelini oluşturmuştur. 1979 yılında Başbakan Bülent Ecevit döneminde Havana'da Türkiye Büyükelçiliği açılmış, takip eden yıllarda çeşitli işbirliği anlaşmaları imzalanmıştır:

  • 1989: TRT-ICRTV işbirliği protokolü
  • 1991: Karşılıklı Vize Muafiyet Anlaşması
  • 1993: Hava Ulaştırma Anlaşması
  • 1996: Sağlık İşbirliği Protokolü

Castro, 1997'deki Habitat toplantısı sırasında İstanbul'a geldiğinde, şehre olan hayranlığını da dile getirmiştir: "1995 yılında görme fırsatı bulduğum; bir dünya cenneti olan uygarlıklar harikası, güzel ve büyüleyici İstanbul'u çok özlüyorum..."

Gençlere Mesaj: Kendi Önderinizi Tanıyın

Castro'nun Dursun Özden'e verdiği yanıt, aslında Türk gençliğine evrensel bir mesaj içermektedir: Kendi tarihini, kendi kahramanlarını ve kendi değerlerini tanımak, dışarıda örnek aramaktan önce gelir.

Bu mesaj bugün de geçerliliğini korumaktadır. Genç nesiller, popüler kültürün etkisiyle bazen uzak coğrafyalardaki liderlere hayranlık duyarken, kendi tarihleri içindeki büyük şahsiyetleri göz ardı edebilmektedir. Castro'nun sözleri, bize önce kendi değerlerimizi tanımanın önemini hatırlatmaktadır.

Sonuç: Bir Liderin Evrensel Mirası

Fidel Castro'nun Atatürk hayranlığı, ideolojik sınırları aşan, evrensel liderliğin ve vizyonun gücünü göstermektedir. İki farklı kıtada, farklı dönemlerde yaşamış bu iki lider, emperyalizme karşı verdikleri mücadele ve halklarını özgürleştirme kararlılıklarıyla tarihe geçmişlerdir.

Castro'nun "Devrimci Kemal Atatürk varken, Türk gençleri neden kendilerine başka önder arıyorlar?" sorusu, sadece bir övgü değil, aynı zamanda derin bir öz eleştiri çağrısıdır. Bu sözler, Türk gençliğine kendi tarihine sahip çıkma, kendi önderlerini anlama ve onların bıraktığı mirası koruma sorumluluğunu hatırlatmaktadır.

Bugün Havana'daki Atatürk büstleri, iki halk arasındaki dostluğun ve iki büyük liderin ortak ideallerinin somut birer göstergesidir. Castro'nun Atatürk sevgisi, coğrafyaların, ideolojilerin ve zamanın ötesinde, büyük liderlerin evrensel etkisini kanıtlayan güçlü bir örnektir.

19 Mayıs 1919 - 19 Mayıs 1959

İki tarih, iki gemi, iki devrim... Ve ortada duran bir gerçek: Mustafa Kemal Atatürk'ün mirası, sadece Türkiye'nin değil, tüm dünyanın ortak değeridir.


Bu yazı, gazeteci Dursun Özden'in 12 Aralık 1996'da Fidel Castro ile yaptığı tarihi görüşme ve Castro'nun çeşitli platformlarda Atatürk hakkında yaptığı açıklamalara dayanarak hazırlanmıştır.

Yorum Gönder

0 Yorumlar