Mustafa Kemal Atatürk'ü bir devlet adamı, askeri deha ve cumhuriyetin kurucusu olarak tanırız. Ancak onun en değerli özelliklerinden biri de sıradan insana gösterdiği merhamet ve ilgiydi. Dolmabahçe Sarayı'nda yaşanan ve Mustafa Baydar tarafından aktarılan bir anı, Atatürk'ün bu insani yönünü en güzel şekilde gözler önüne seriyor.
Fırtınalı Bir Gün, Beklenmedik Bir Olay
1930'lu yılların bir gününde Dolmabahçe Sarayı'nda çalışmalarını sürdüren Atatürk, yanında bulunan Mustafa Baydar ile birlikteydi. Dışarıda kuvvetli bir lodos esmekte, İstanbul Boğazı'nın suları çalkantılıydı.
Mustafa Baydar pencereden denizi seyrederken, dramatik bir sahne yaşandı. Çalkanan dalgalar arasında bir sandal ile mücadele eden bir adam, kuvvetli dalgaların etkisiyle denizin dibine gömüldü. Baydar'ın ağzından çıkan "Ah... Adam gitti!" çığlığı, Atatürk'ü derhal harekete geçirdi.
"Koş, Adamı Kurtarsınlar!"
Vaziyeti kavrar kavramaz Atatürk, hiç tereddüt etmeden "Koş... Adamı kurtarsınlar!" emrini verdi. Bu anki refleksi, onun ne kadar hızlı düşündüğünü ve insan hayatına verdiği değeri gösteriyordu.
Bereket versin ki o sırada geçmekte olan bir nakliye motoru vardı. Rıhtımdaki polislerin düdük çalması ile motorun mürettebatı durumu fark etti ve ip atarak boğulmakta olan adamı kurtardı.
Kurtarma Sonrası: Atatürk'ün İlgi ve Şefkati
Kurtarma işlemi bitmişti ama Atatürk'ün ilgisi burada son bulmadı. "Adamı bana getirin" emrini vererek, kurtarılan kişiyi bizzat görmek istedi.
Suları süzüle süzüle huzura çıkarılan adam, Rüsumat (Gümrük) sandalcısı çıktı. Üsküdar Gümrük Muhafazası'nda çalışan bu vatandaş, maaşını almış ve eve dönmek üzereyken bu kazaya maruz kalmıştı.
Devlet Başkanından İnsan Merhameti
Atatürk'ün gösterdiği ilgi burada da bitmedi:
- Adamın önce hamama götürülmesini
- Saray doktoru Salahaddin Bey tarafından muayene edilmesini
- Kendi gardırobundan çamaşır, elbise ve ayakkabı verilmesini
- Bir de palto eklenmesini emretti
Adamın Cerrahpaşa Hastanesine sevk edilmesi sırasında bile ailesi meraklanmasın diye polis aracılığıyla evine haber gönderdi.
Hikayenin Mutlu Sonu
Ertesi gün hastaneden çıkan sandal sahibi, Saraya geldi. Trabzonlu olan bu vatandaşa sigara ve para verilerek yolcu edildi. "Allah ömürler versin" diyerek ayrılan adamın sevinci, belki de hayatında karşılaştığı en büyük şefkat örneğiydi.
Atatürk'ün Karakter Analizi: Liderlikte İnsanlık
Bu olay, Atatürk'ün kişiliği hakkında çok şey söylüyor:
Refleks Halindeki Merhamet: Hiç düşünmeden kurtarma emri vermesi, merhametinin ne kadar içselleştirilmiş olduğunu gösteriyor.
Sorumluluk Hissi: Sadece kurtarmakla yetinmeyip, adamın sağlığından, ailesinin endişesinden, giyecek ihtiyacından haberdar olması.
Sınıf Farkı Gözetmemesi: Bir gümrük sandalcısına gösterdiği bu ilgi, onun halk sevgisinin samimiyetini kanıtlıyor.
Detayları Düşünmesi: Ailesine haber gönderilmesinden tutun da, kendi elbiselerinin verilmesine kadar her ayrıntıyı planlaması.
Günümüze Mesajlar
Bu hikaye, günümüz liderlerinin de ilham alabileceği değerli dersler içeriyor. Gerçek liderlik, sadece büyük politikalar üretmekle değil, aynı zamanda en küçük insani durumda bile empati gösterebilmekle ölçülür.
Atatürk'ün bu davranışı, "Halkçılık" ilkesinin sadece bir siyasi söylem olmadığını, yaşanılan bir değer olduğunu gözler önüne seriyor.
Bu yazı, Mustafa Baydar'ın "Atatürk'den Hatıralar" adlı yazısından (Cumhuriyet Gazetesi, 10 Kasım 1953) ilham alınarak hazırlanmıştır.
Kaynakça: Baydar, Mustafa. "Atatürk'den Hatıralar", Cumhuriyet Gazetesi, 29. Yıl, Sayı: 10517, 10 Kasım 1953, S.6
0 Yorumlar