Cumhuriyet'in kadınlara tanıdığı haklar arasında özel bir yeri olan muhtarlık ve köy ihtiyar heyetlerine seçme-seçilme hakkı, 26 Ekim 1933 tarihinde Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde hayata geçirildi. Bu tarihi karar, Türk kadınının siyasi ve toplumsal hayattaki konumunu güçlendiren önemli adımlardan biriydi. Ve bu yeni hakların ilk meyvelerinden biri, Aydın'ın küçük bir köyünde ortaya çıktı.
Tarih Yazan Kadın: Gül Esin
Gül Esin Hanım, 1933 yılında Aydın'ın Çine ilçesine bağlı Demircidere Köyü'nde (günümüzde Karpuzlu ilçesine bağlı) yapılan seçimlerde Türkiye'nin ilk kadın muhtarı olarak tarihe adını altın harflerle yazdırdı. Ancak bu başarıya giden yol, zorluklarla dolu bir hayat hikayesiydi.
Zorluklarla Dolu Bir Yaşam Öyküsü
Kurtuluş Savaşı'nın başlamasından yaklaşık altı ay önce, Muğlalı bir genç adamla evlenen Gül Esin'in hayatı, savaşın patlak vermesiyle birlikte dramatik bir değişime uğradı. Eşi cepheye gitti ve bir daha geri dönmedi. Genç kadın, bu acı kaybın ardından fırıncı olan ağabeyinin yanına, Demircidere bucağına sığındı ve yeni bir hayata başladı. Zamanla tekrar evlenerek Çine'ye yerleşti.
Tarihi Seçim ve Zafer
32 yaşına geldiğinde Gül Esin, cesur bir karar aldı ve muhtarlık seçimlerine aday oldu. Karşısında yedi erkek aday bulunmasına rağmen yılmadı. Köylülerin gösterdiği büyük destek sayesinde yaklaşık 500 oy alarak seçimi kazandı ve Türkiye'nin ilk kadın muhtarı olma onurunu elde etti.
Bu tarihi zafer, 11 Aralık 1933 tarihli Halkevi Gazetesi'nde "Büyük inkılabın ilk kadın muhtarı, vazifen kutlu ve mutlu olsun" manşetiyle duyuruldu. Cumhuriyet'in kadın hakları konusundaki kararlılığının somut bir göstergesi oldu.
İki Yıllık Muhtarlık Dönemi ve Yapılan İşler
Gül Esin'in iki yıl süren muhtarlık görevi, köyde önemli değişimlere tanıklık etti. Görev süresi boyunca gerçekleştirdiği çalışmalar şunlardı:
- Kahvehanelerde kumar oynamanın yasaklanması
- Çocukların okula kaydının sağlanması
- Kadınların sosyal hayata hazırlanması için girişimlerde bulunulması
- Kız kaçırma olaylarının önlenmesi
- Nikah işlerinin düzene konulması
- Köye yol ve köprü yaptırılması
- Köy konağının inşa ettirilmesi
Gül Esin'in Kendi Ağzından
Gül Esin Hanım, o günleri şöyle anlatıyordu:
"Muhtarlık için aday olduğumda, bana kimse karşı çıkmadı. Muhtarlığa, o zamanki nahiye müdürümüzün isteği ile girmiştim. İlk kadın muhtar seçildiğimde de herkes bana yardımcı oldu. Muhtarlığım sırasında da köydeki kız kaçırma olaylarının önlenmesinde büyük çaba harcadım. Köye yol, köprü ve köy konağı yaptırdım."
Bu sözler, hem toplumun desteğini hem de bir kadın öncünün kararlılığını gözler önüne seriyor.
Son Yılları ve Mirası
Gül Esin Hanım, 1970 yılında Nazilli'ye taşındı ve Yıldıztepe mahallesinde 26 yıl boyunca yaşadı. Bugün, beldesinde dikilen büstü onun anısını yaşatmaya devam ediyor. Eğriboyun Mezarlığı'nda bulunan kabri, Türk kadınının mücadele tarihinde özel bir yere sahip olan bu öncü kadının hatırasını saklamakta.
Sonuç
Gül Esin'in hikayesi, sadece bir "ilk" olmakla kalmıyor; Cumhuriyet'in kadına verdiği değerin ve Türk kadınının bu fırsatları nasıl değerlendirdiğinin örneği olarak parlıyor. 32 yaşında yedi erkek adaya karşı yarışarak kazandığı zafer, cesareti ve toplum tarafından duyulan güveni simgeliyor. Onun mirası, bugün bile yerel yönetimlerde görev alan tüm kadınlara ilham kaynağı olmaya devam ediyor.
Türkiye'nin ilk kadın muhtarı Gül Esin, Cumhuriyet'in kadın hakları konusundaki vizyonunu hayata geçiren, toplumsal değişimin öncülerinden biri olarak anılmayı hak ediyor.

0 Yorumlar