Atatürk Antlaşmayı Nasıl Öğrendi?
Mustafa Kemal, Mondros Ateşkes Antlaşması'nın imzalandığını 31 Ekim 1918 tarihinde Sadrazam ve Genelkurmay Başkanı Ahmet İzzet Paşa'nın telgrafıyla öğrendi. Ancak antlaşmanın metnini ancak 3 Kasım 1918'de inceleme fırsatı bulabildi.
25 maddelik bu antlaşmayı okuduğunda vardığı sonuç son derece çarpıcıydı:
"Bu antlaşmayı baştan sona incelediğimde bende meydana gelen kanaat şu idi: Devlet-i Aliye-i Osmaniye bu antlaşma ile kendini kayıtsız şartsız düşmana teslim etmeye razı olmuştur. Yalnız razı olmamış, düşmanların memleketi işgali için ona yardım da vaat etmiştir. Bu beni çok hazin düşüncelere sevk etti."
Tek Karşı Çıkan Ses: Mustafa Kemal
Mondros Ateşkes Antlaşması imzalandıktan sonra Osmanlı Hükümeti, tüm komutanlardan bu antlaşma hakkındaki görüşlerini istedi. Şaşırtıcı olan şu ki, "Bu mütareke reddedilsin" diyen tek komutan Mustafa Kemal Atatürk oldu.
Bu tavır, Atatürk'ün ileri görüşlülüğünün ve vatan sevgisinin en net göstergelerinden biriydi. Diğer komutanlar ya sessiz kalmış ya da antlaşmayı kabul etmişti. Ancak Mustafa Kemal, bu antlaşmanın Türk milleti için neyi ifade ettiğini çok net görmüştü.
Mondros Ateşkes Antlaşması'nın 25 Maddesi Neler İçeriyordu?
Antlaşmanın maddeleri incelendiğinde, Atatürk'ün neden bu kadar endişelendiği daha iyi anlaşılır:
Kritik Maddeler:
Boğazların Kontrolü: İstanbul ve Çanakkale Boğazları İtilaf Devletleri'ne açılacak, boğazların stratejik noktaları işgal edilecekti.
Ordu ve Donanmanın Teslimi: Osmanlı ordusu terhis edilecek, savaş gemileri İtilaf Devletleri'ne teslim edilecekti.
İşgal Yetkisi: İtilaf Devletleri, güvenliklerini tehdit altında görmeleri halinde istedikleri herhangi bir stratejik noktayı işgal edebileceklerdi. Bu madde, en tehlikeli maddelerden biriydi çünkü son derece geniş yorumlanabiliyordu.
Altyapı Kontrolü: Demiryolları, tersaneler, limanlar, telsiz ve telgraf hatları İtilaf Devletleri'nin kontrolüne geçecekti.
Toprak Kayıpları: Osmanlı Devleti Kafkasya ve İran'dan çekilecekti.
Ekonomik Bağımlılık: İtilaf Devletleri mazot ve yağ ihtiyaçlarını Osmanlı topraklarından karşılayacak, bu durum ihraç bile sayılmayacaktı.
Antlaşmanın Tarihi Sonuçları
Mondros Ateşkes Antlaşması, aslında bir ateşkes antlaşmasından çok tam bir teslimiyet belgesi niteliğindeydi. Osmanlı Devleti bu antlaşma ile sadece savaşı bitirmekle kalmıyor, aynı zamanda ülkenin işgaline fiilen izin veriyordu.
Ancak tarih, Atatürk'ün bu karanlık günlerdeki duruşunun ne kadar değerli olduğunu gösterdi. "Bu mütareke reddedilsin" diyen o tek ses, birkaç ay sonra Samsun'a çıkacak ve Milli Mücadele'nin fitilini ateşleyecekti.
Sonuç
Mondros Ateşkes Antlaşması, Osmanlı Devleti'nin sonunu getiren belge olsa da, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti'nin doğuşunun da başlangıç noktası oldu. Atatürk'ün bu antlaşmaya gösterdiği tepki ve tek başına karşı çıkışı, onun liderlik vizyonunu ve Türk milletine olan inancını gözler önüne serdi.
19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkışından sonra başlayan kurtuluş mücadelesi, işte bu karanlık günlerdeki "hayır" sesinden doğdu. Mondros'ta imzalanan teslimiyet belgesi, nihayetinde Türk milletinin bağımsızlık destanına dönüştü.
Kaynaklar:
- Falih Rıfkı Atay
- Sadi Irmak, Atatürk, "Bir Çağın Açılışı"
- Sinan Meydan, Cumhuriyet Tarihi Yalanları 1. Kitap

0 Yorumlar